bugün. 7 ekim koç dolunayı varmış. nedir, ne değildir tam olarak bilmesem de ta…
yazının devamı »aylar sonra söğütlüçeşme’den beylikdüzü’ne giden metrobüsteyim. zaman dediğin ç…
yazının devamı »size de öyle oluyor mu? bana bazen oluyor. etrafım evlerle, kuşlarla ve bulutla…
yazının devamı »minibüs caddesi'ne çıkmak üzere kırmızı ışıkta beklerken tanıdık bir müzi…
yazının devamı »insanlığın vicdanı, terörist ve #nazisrael i yendi. selam olsun size aydınlık y…
yazının devamı »balkonum beni yıka diye bağırıyor. bir arı konacak çiçek arıyor bacağımda. o çi…
yazının devamı »bazen oluyor öyle. ağzına kadar dolup taşıyor insan. kilometrelerce konuşmak, s…
yazının devamı »artık rutinim haline geldi. onları beklerken her seferinde cahit zarifoğlu'…
yazının devamı »mükemmel bir gündü alacaklı gibi dikildim güneşin karşısına üstelik şair misali…
yazının devamı »cumartesi. tatil sabahı. sekiz buçukta uykulu bavullarına tutunan havalimanı …
yazının devamı »dün linkedin’de ilginç bir videoya rast geldim. özetle şunu diyordu. iyi insanl…
yazının devamı »yani merkez istasyonu. bizim eski sirkeci istasyonu’ndan hallice, gelenin giden…
yazının devamı »tam on dört yıl önceki “sevgili ibrahim” yazıma rastladım sevgili ibrahim. sana…
yazının devamı »hani bazı videoların altına yazıyorlar ya! - kanka sabahtan beri bu videodan …
yazının devamı »yıl boyunca, her gün yazma işine girerken çok ciddi değildim. daha doğrusu cidd…
yazının devamı »büyük ozan orhan baba hatasız kul olmaz der bir şarkısında. öyledir de zaten. …
yazının devamı »kişisel gelişim kitabının adı mıydı yoksa oradan aparılmış bir cümle miydi emin…
yazının devamı »“tuzağa düştüysek, üzdülerse bizi, kulağımıza küpe olmadıysa bazı şeyler, başım…
yazının devamı »bostancıya gitmek üzere peronda bekliyoruz. sağımda kırmızı etekli kıvırcık s…
yazının devamı »beklenen büyük yağmurdan önce balkona çıktım bu akşamüstü. çok biliyormuş gibi …
yazının devamı »300- bu sabah hastanedeki işimi bitirip hemen yanındaki anadolu adliyesi’ne …
yazının devamı »bazen olur öyle sevgilim. içini darlayan, kalbini örseleyen sıkıntıyı ya da en …
yazının devamı »on dört eylül. pazar öğle saatleri. istanbul'da sıcaklık 25-26 derece. me…
yazının devamı »rus illerinde yeşermiş lakin yetmişli yıllardaki filiz akın kartal tibet film…
yazının devamı »bir fotoğrafa ne kadar uzun süre bakılabilirse o kadar uzun baktım... . zaz- …
yazının devamı »naif bir yalnızlık hikayesi. mahin hanımla faramarz beyin dramatik aşk öyküsü. …
yazının devamı »i stiklal marşının (okullarda ya da maçlarda söylenen kıtaları hariç) hepsini e…
yazının devamı »“Her gün, daima öğleden sonra oraya gidiyor, koridor lardaki resimlere bakıyo…
yazının devamı »mithad selim huzursuzu, en huzur bulduğu köyde bu dünyadaki en sevdiği varlıkla…
yazının devamı »tam bir sene bir ay oldu bu semte taşınalı. kağıt üzerinde eskisine göre daha g…
yazının devamı »tek mekan çekimli, bol diyaloglu ve eser miktar gerilimli filmleri seviyorsan…
yazının devamı »şarkılar diyorum doktor yine çok güzel.. sezen aksu büyük şair. haris ne güzel …
yazının devamı »az önce telefonumda finlandiya’nın üst üste 8.kez dünyanın en mutlu ülkesi seçi…
yazının devamı »eylül, iki gündür ağustos sıcaklarıyla bizi sınarken ben gelecek yaz için hayal…
yazının devamı »eylül geldi. ama sonbahar gelmedi. takvimde yazanın aksine istanbul’da iklim ha…
yazının devamı »sanki ahmet kaya’dan ağladıkça’yı dinlersem yumuşayacakmış gibi bir sertlik, a…
yazının devamı »bu sabaha karşı sinop’taydım. daha önce hiç gelmemiştim. ilk kez, iş için gelmi…
yazının devamı »işe gittim eve döndüm bugün ama şu bir kaç gündür belki de beş gün oldu kekrems…
yazının devamı »efsane başkan süleyman seba beşiktaş’ı üzmeyin demişti vakti zamanında. bu akş…
yazının devamı »metronun hiç istemediğim konumundayım. mecburiyetten akşam postasında, iş ç…
yazının devamı »