351- three seconds - kıyılar mutedil açıklar kaba dalgalı

351- three seconds




her zaman, her yerde kış güneşine kendime bırakışlarım. ama ve lakin arka plandaki huzursuz eden boşluklarım. kesin istifa ile devam etmek arafındaki dikenli çırpınışlarım. beltur kafe’de eli bardaklı adamları boş boş izleyişlerim. her sabah beşte kabus sayılmayacak ama iyi de denemeyecek rüyalardan uyanışlarım. fotoğraf çekerken ki hissizliğim. dinlediğim müziklerin, okuduğum yazıların sıradanlığı. ensemdeki soğuğun artık hiçbir şey çağrıştırmaması. ilk kez duyduğum bir şarkının beni otuz altı yerimden bıçaklaması. sahil bandındaki kedilerin sessiz ama anlamlı dostlukları. bir iç denizden başka gidecek kapımın olmayışı. topuğumdaki ağrının artık canımı acıtmayışı. sandalyelerin kaldırılmadan hart hart sürüklenirken ki hallerine irite oluşum hala. bir çay daha içmek isteyişimle üşengeçliğimin inatlaşması. yaşlı insanların yalnızlığının içimi acıtması. gürültücü ve saygısız insanları sevmeyişimdeki ısrarcılığım. kafenin patronuymuş gibi etrafta dolanan kargaya gülümseyişimin kırmızılı kadın tarafından yanlış anlaşılması. kelimeleri bir araya getirmekteki isteksizliğim. bazen hayat ile başlayan cümleler kurmak zorunda kalışlarım. sanki bir bozkır kasabasındaymış gibi yavaş akışı o hayatımın. aslında üniversite birdeki eminönü'nden nuru osmaniye kapısına yürüyüşlerimi özlemelerim. mazide ve kendi yazdığım satır aralarında kayboluşlarım. bugün. sana benzeyen kimsesizliğim..
.