dün denizine girdiğim kınalıada’nın tam karşısındayım. bir seksen uzanmış farja…
yazının devamı »sabahın sekizi. balkondayım. kukumav kuşu gibi. oturmuş bir kaç gram yaz yeli b…
yazının devamı »balkon eser diye balkona çıktım. balkon esiyordu. kulağımızın pası silinir diye…
yazının devamı »doğrusu yazın hiç özlemiyorum istanbul’u. alan olursa hiç düşünmem üç otuz para…
yazının devamı »tuhaf bir duygu. farklı bir ikilem. yıllar sonra o olma ihtimali. üzerinde, bir…
yazının devamı »“ cokoviç” i tahttan indiren adam carlos alcaraz wimbledon’da yine kazandı. yin…
yazının devamı »295 - bayılıyorum : evvelsi sabah uyku tutmayınca erkenden denize indim. amcala…
yazının devamı »tilkinin dönüp dolaşacağı yer.. bu yaz, bu temmuz ve bu tatil diyorum ibrahim…
yazının devamı »sabah, beş kırk dokuzda çöp kamyonunun homurtusuyla uyandım. uyanır uyanmaz da …
yazının devamı »pazar. sabah. 09:25. martılar günlük çığlık atma kotalarını doldurup denize doğ…
yazının devamı »yaz olağanca hızı ve çılgınlığıyla devam ediyor sevgili ibrahim. haziran artık …
yazının devamı »enteresan bir iran filmi daha. tempo neredeyse hiç düşmüyor. babası yaşındaki k…
yazının devamı »annem bir yandan dolaşan hortumuyla kavga edip bir yandan akşam sefası ve bilim…
yazının devamı »hani içinden bir parça kopar da yerine kocaman, yumru gibi dedikleri bir taş ot…
yazının devamı »haziranın son demleri. istanbul yine haddinden fazla sıcak. piraye cafe’de dut …
yazının devamı »yine bir ingiliz. yine polisiye. dokuz bölüm. ama ben dayanamadım ve şimdi beşi…
yazının devamı »bunu tahmin etmeliydim. meltem gürle sadece okunmaz. okurken de yazdırır. zira …
yazının devamı »meltem gürle’yi afili filintilar günlerinden hurşit seçkin yazılarıyla tanıdım.…
yazının devamı »tatil sabahlarını seviyorum doktor. çok seviyorum. hayır, tatil olduğun için de…
yazının devamı »hayatımız olmuş siempre quedara ibrahim. neredeyse hep bir şeyleri beklemekle g…
yazının devamı »