
yine oldu. ben bu kadar uykusuz kalmazdım. saatim geldi mi uyurdum. fakat son bir kaç gündür uyku ritmim bozuldu. yatakta iki saat debelendikten sonra gecenin karanlığını yırtan bir öksürük duydum. soluma eğilip saate baktım. 01:48. lakin bu öksürük abartısız babamın öksürüğüyle aynıydı. dokuz ya da on yaşımdayım. belki de on bir. o zamanlar bırakın cep telefonunu ev telefonumuz da yoktu. mahalledeki bir kaç varlıklı insanın evinde telefon vardı sadece. dolayısıyla haberleşme imkanı çok kısıtlıydı. ikişer rakam olarak ezberlediğim babamın 6 haneli iş numarası hala hafızamda ama. tuhaf. yıllar önce unutmuş olmam lazımdı. bazı şeyler kolay unutulmuyor. belki de unutmak istemiyor insan. o vakitler babam her zamanki eve dönüş saatini biraz geçirse telaşlanırdım. çocuk yüreğimle öyle bir korku geliştirmiştim. ya babamı kaybedersem. o gelene kadar uyumazdım. ne zaman maltepe sigarasından mütevellit öksürüğünü evin dışında duyardım, o vakit rahatlardım. dış kapının açılıp kapanma sesi benim için adeta uykudan önce masalı olur, bir süre sonra da uykuya dalardım. şimdi işte o öksürük uyuyamadığım bu gece bir şeyleri tetikledi. boş bulunup umarsızca kapının açılıp kapanmasını bekledim uykuya dalmak için. ama kapı hiç açılmadı. .
* mevlana idris - beni yanlışsız sakla