307 - muhtemelen bu soruyu soran ilk kişi ben değilim. son da olmayacağım. şimdi erenler yenikapı-hacıosman metrosunun son vagonunda aklıma takılan gereksiz soru şu; levent var. 4.levent var. peki 2. ve 3. leventler nerede?
.
308- dün, bugün bakıyorum ben dahil neredeyse herkes garibim istanbul’a yüklenmiş. kimi trafikten, kimi kalabalıktan, bazıları kirlilikten, kimileri yollara ve kaldırımlara park eden öküzler yüzünden dert yanıp canım istanbul’a hallenmiş? çünkü plansızlığı, liyakatsizliği, iş bilmezliği kimse sorgulamıyor bu coğrafyada. ve çünkü bugün kızdıklarını dün kendisi yaptı, yarın yine kendisi yapacak. kuralsızlığı, yüksek yerlerde adam bulmacılığı, bir kereden bir şey olmazcılığı düstur edinip.. hep birlikte yapıyoruz. ve hep birlikte sızlanıyoruz, cikcikliyoruz twitter kuşu gibi. ama benim çözümüm yok. kabullenme çabam var…
.
309- metrobüsün en son koltuğundan ama motor dairesinden mütevellit merkez efendi hamamı gibi terleten oturağından tarihi yarımadaya baktım bugün. öyle sempatik, öyle doğal ve öyle cezbedici ki kızamıyor, kıyamıyor insan. zaten neyine kızacaksın.. müsebbiblere ve dahi bırakıp gitmeye hem gücümüz hem maçamız yetmiyor, psikolojide yansıtma yapıyoruz. istanbul’a kahrediyoruz. yanlış tabi..
.
310 - en çok böyle kış akşamlarında sessiz sedasız, usul usul yağan kar gibi mektuplar yazmak istiyor insan. çünkü özlüyor, özlüyor ve özlüyor..
.
311- bir de çok yoruldum amirim. tarifi imkansız bir yorgunluk bu. ki bunun sebebi bugün anadolu’dan avrupa’ya yaptığım bir metro, bir metrobüs tekrar metrox2 + metro - metrobüs aralarındaki metrelerce yayan yürüyüş seferleri değil. başka bu. yüzyıl uyursam ancak geçecek gibi. öyle bir yıpranmışlık..
.
312- başkalarına verdiğim sözlerden yerine getirmediğim pek var mıdır hatırlamıyorum ama kendi kendime verip de tutmadığım sözler buradan köye yol olur. lakin bu kez başka, bu 365 güne bir yazı serüvenini tamamlamaya kararlıyım. en çok da yazıp yazıp kuyruğuna geldiğim ve yazmanın ve okumanın ve bazen izlemenin bile zul olduğu bu günlerde. okuduğum yazılarda, kitaplarda iki cümleden ileri gidemiyorum. kendi yazdıklarım dahil. ve sanki bu 365 gün serisi bittikten sonra bir daha hiç yazamayacakmışım gibi geliyor. evet böyle..
.

