339- tehlikeli oyunlar - kıyılar mutedil açıklar kaba dalgalı

339- tehlikeli oyunlar




uyku tutmadı. oysa sabah erken kalkmam lazım. kafamın arka çeperinde uyutmayacak kadar neler dönüyor hiçbir fikrim yok. oysa akşam ispanyol filmini uyuklayarak zar zor bitirmiştim. çok uykum vardı. çayı çok içmemiştim. şimdiye kadar üçüncü uykuma geçmiş olmalıydım. olmadı. kalktım. burun bandı taktım. geri yattım. fakat bu sefer de sabah metroda tehlikeli oyunlar’ı okuyan abi düştü aklıma. kitabı tutuş şekline göre yarısından çoğunu okumuştu. acaba en sevdiği bölüm hangisiydi? “aklımız en büyük hazinemizdir” yazan 15.bölümü benim gibi çok sevmiş miydi ya da sevecek miydi acaba? sevgili bilge, bana bir mektup yazmış olsaydın diye başlayan bölüm hani. sabah 06:40 treninde tehlikeli oyunlar okurken aklından neler geçiyordu kim bilir? oğuz atay’ın kelime oyunlarıyla uykulu uykulu baş etmek zor olsa gerek. hem bence tehlikeli oyunlar metro kalabalığından ziyade kışın artık kimsenin yüzüne bakmadığı semt parklarında veya çay bahçelerinde yapraklarını toprağa vermiş yalnız ve sessiz ağaçlar arasında okunmalı. ya da..  neyse galiba uyuyacağım. ama sabah aynı abiye yine rastlarsam bu sefer soracağım en sevdiği bölümü. kesin.
.