328- güneşli pazartesiler v.11 - kıyılar mutedil açıklar kaba dalgalı

328- güneşli pazartesiler v.11



bu son baharın son güneşli pazartesi olabilir sevgili ibrahim. gerçi öğleye kadar çok bulutlu ve yer yer yağmurlu geçti. öğleden sonra güneş çıkınca ben de balkona çıktım. biraz zarifoğlu okudum. üç kupa çay içtim. denizler dolusu düşündüm. geleceğe, geçmişe ve şimdiye dair. bir sonuca ulaşamadım. zaten gidiş yolum da doğru değildi. matematiğin en haz etmediğim yönü. başaramayanlara verilen bir çeşit mansiyon, jüri özel ödülü gibi. sonuca ulaşamadın belki ama çalışıp çabaladın en azından ve sırf bu yüzden dört buçuktan beşi hak ettin der gibi. yolun yarısına gidip geri dönenler gibi. bilemiyorum. konu şimdi neden buraya geldi böyle nefis güneşli bir pazartesi öğleden sonrası.. ama ben her güneşli pazartesi santa ile jose’ye özeniyorum bu işsiz ve faydasız günlerimde. fakat cesaret edemiyorum o vapurun güvertesine çıkmaya. galiba biraz da tembelim. ama daha çok yorgunum. değil bir yerden ötekine gitmek gidenleri izlemek bile yoruyor artık beni. lakin ben yine de gitmeli hayaller kurmadan edemiyorum. çünkü yaşamak demek biraz da umut etmek demektir ibrahim. zira; umut, hayal ve dua etmek bir fakirin vazgeçilmez üç enstrümanıdır. o yüzden bir gün diyorum, bir gün mutlaka saat üç yönünde giden o gemiye binip uzaklaşacağım buralardan. elbet, güneşli bir pazartesi günü.
.