bu sabah. yağmurla geldim işe. güneşle mesaiye başladım. 3.7 ile sallandım. ilk…
yazının devamı »pazar günlerini sevmem. ama pazar sabahlarının sessizliğini, sokakların insansı…
yazının devamı »sırtımda haki renkli tişört, onun üzerinde kolsuz, ince lacivert yelek. elimde …
yazının devamı »metrodayız. sabah dokuz buçuk gibi. yüzü maskeli bütün yolcularla, yoğun trafiğ…
yazının devamı »72 - allah var, yalan yok şimdi. sağlık bakanımızı "ilk 3 ay ben de deste…
yazının devamı »bugünlerde cahit zarifoğlu (yaşamak) ve tomris uyar’dan (gündökümü) sonra -geç …
yazının devamı »sabah : istanbul’un sisinde ve sabahın alacasında görebildiğim, seçebildiğim ye…
yazının devamı »yarım ışık veren ampul gibi sislerin ve bulutların arasından kurtulabildiği ölç…
yazının devamı »uzun zamandır yapmadığım bir şeyi yaptım bu sabah. joy fm’i açıp kitap okudum s…
yazının devamı »bayrak : karşı şirketin çatısına astığı bayrağa bakıyorum on dakikadır. arada …
yazının devamı »parkın çimlerini yeni biçmişler. öyle güzel kokuyorlar ki; maskemi burnumun alt…
yazının devamı »arka arkaya sıralanmış, her biri on ikişer katlı, dört bloklu sitenin üçüncü bl…
yazının devamı »avuç içlerimi güneşe, ruhumu müziğe verip gözlerimi kapadım. halbuki kaç aydır …
yazının devamı »“ bizim nesil yorgun, haddinden fazla yorgun ” dediğinde ne demek istediğini ço…
yazının devamı »gözde tasarım yazıyor her ikisinin sırtındaki polo yaka mavi tişörtlerde, adıml…
yazının devamı »çayı demleyeli yirmi dakika oldu. belki de yarım saat. gidip almadım. hayır, üş…
yazının devamı »uzmanların, kanaat önderlerinin ve ahlak bekçilerinin gücüne gidecek belki ama …
yazının devamı »dün akşamüstü altı gibi: başımı arkaya, hani şu turuncu, pütür pütür yalıtıma b…
yazının devamı »caddeden geçen civciv sarısı, son model spor arabaya bakıp " keşke her …
yazının devamı »pandemiden bu yana ilk kez metroya bindim. yine aylar sonra piraye kafe’ye g…
yazının devamı »sevgili 182 servisinin 6 kez mesaj atıp 4 kez sesli aramasına müteakip saat …
yazının devamı »nicedir pas tuttu her yerim. en başta zihnim, sonra ellerim. nihayet kalemim…
yazının devamı »ağustosta diyorum çay harareti almıyor. bilakis artırıyor sevgilim. bunu da …
yazının devamı »tomris uyar’ın kalenin bedenleri hikayesinde dediği gibi; “ yıllar sonra bakıld…
yazının devamı »adadayım. karşıdan istanbul’a bakıyorum. baktıkça korkuyorum. gördükçe sıkılıyo…
yazının devamı »