zarifoğlu okuyorum. yine. balkondayım. “ babamdan mektup aldım eylül yirmi bir …
yazının devamı »ağaçlar büyüyor. ama yavaş büyüyorlar. tam dört haziran önce geldiğim genç fida…
yazının devamı »balkona koyduğum katlanabilir masanın bir ayağı topallıyor ne vakittir. az ö…
yazının devamı »deniz kenarına diye çıktım. dolmuşlar dolu gelince semtin parkına kırdım rotay…
yazının devamı »bazen olur böyle. bir sabah uykusunun ortasında diline dolanan neşeli bir …
yazının devamı »ismini vermek istemediğim özel bir hastanenin turuncu karton çantasına doldurdu…
yazının devamı »anadolu bozkırına kondurulmuş küçük bir kasabada olduğu gibi yavaş ve sıkınt…
yazının devamı »yine, yeniden bir şeyler oluyor. ve benim yine fikrim yok. his sadece. somut ve…
yazının devamı »lüzumlu, lüzumsuz bir çok eşyanın fırlatılıp atıldığı arka balkon gibiyim b…
yazının devamı »rüzgar öyle güzel, öyle mest ederek esiyor ki insanın ruhunu teslim edesi geliy…
yazının devamı »her tatil dönüşü, aynı senaryo. aynı isyan. ve tabiki aynı dost meclisi repli…
yazının devamı »bugünlerde vaya con dios’a sardım yine. yaklaşık dört gündür varsa yoksa vaya c…
yazının devamı »böyle, tek tek günleri saymak bazen çok sıkıcı. aynı fasit dairede dönüyormuş g…
yazının devamı »sabah - 03:48 festival için merkeze gelen serseri gençlerin gürültüsüne uyan…
yazının devamı »salı. ... 08:47 bulutlu, bir parça serin, tom waits şarkısı gibi bir hava. ha …
yazının devamı »haftasonu günübirlikçileri nihayet gitti. yazlıkçılar da çekiliyor yavaş yavaş.…
yazının devamı »yine her yer sen’le doldu. sahilde gördüğüm herkes sen oldu. bugün sen’le uyand…
yazının devamı »altı temmuz - 15:22 saros körfezi. verandada oturmuş çayımın yanına katık…
yazının devamı »leyla hanım yetmiş yaşlarında. eşi edremit bey ondan biraz daha büyük. yetmiş d…
yazının devamı »marmara denizi ile ege denizinin öpüştüğü yerde hem tesisatçıyı hem sucuyu bek…
yazının devamı »balkonda oturmuş fakir kene’yi tersten okuyorum. altını çizdiğim cümleleri. çiz…
yazının devamı »yıllar önce -ki bundan tam dört yıl yarım ay ve on üç gün evvel- bu blogdaki en…
yazının devamı »yağmurun pıtırtısı dinlediğim müziğe karışıyor. bir de komşu pencerelerden gel…
yazının devamı »sabah sabah, ne halt yemeye geldiğimi bilmediğim yarım günlük işimde karizmat…
yazının devamı »07:50. pazar. balkonun güne ş alan çok az kısmı haziran. gölgede kalan yerler…
yazının devamı »