..
geçmiş gün, semtin parkında oldukça yaşlı, yer yer yıpranmış koyu kahverengi bir banka oturmuştuk. az bulutlu, açık bir hava vardı. rüzgar esiyor muydu, üşüyor muyduk yahut scaktan bunalıyor muyduk hatırlamıyorum. zaten sen varken bunların hiç bir önemi yoktu, sormamıştım ama birden babanı anlatmaya başladın. tane tane. en küçük ayrıntısına değin. iki üç cümlede bir gözünün önüne düşen saçını sağ elinin işaret parmağınla düzeltiyordun her defasında. bense bu farkında olmadığın doğallığınla zaman zaman buğulanıp zaman zaman neşelenip, bir güneş gibi parlayan gözlerini not ediyordum unutulmaz anlarımın arasına. bilmiyorsun.
.
şimdi diyorum göztepe’de olsaydın. yine otursaydık öyle. konuşmasak da olurdu.
kuşların cıvıltısını, ağaçların hışırtısını dinleseydik. çocukların neşesini sessiz mutluluğumuza katık etseydik. yüzlerce sevgi sözcüğünden daha anlamlı olurdu. ama..
ama işte...
..
* birhan keskin - fakir kene