bugün diyor benim doğum günüm. hem sarhoşum, hem yastayım teoman. sonra para…
yazının devamı »önce kuşlar gitti. ardından sen. içinde yüzdüğüm deniz çekildi sonra. ya da …
yazının devamı »ne vakittir görmüyordum onları. dört tane martı baklava dilimi olmuş kuzeye …
yazının devamı »seninle ne vakit, şöyle serin bir gölgelikte oturacağız sevgili elena. hem ş…
yazının devamı »püfür püfür esen adanın yerini hiç bir yer, hiç bir kıyı şeridi tutmu…
yazının devamı »bu sene ağustosta üşüyeceksin deseler söyleyene şöyle okkalı bir küfür ederd…
yazının devamı »yaşlı çınar ağacının gölgesine koyabileceğimiz ve oradan gün batımını…
yazının devamı »“ sol taraf büyükada-heybeliada, sağ taraf kınalıada-burgazada ” diye bağırıyor…
yazının devamı »20:00 / akşam; yemek için şehir merkezine iniyorum. kaptan şoförümüz öyle i…
yazının devamı »nihayet bizi götürecek gemi iskeleye yanaştı. insanlar boylarından büyük bavull…
yazının devamı »bazen bir şarkı çalınır kulağına, gecenin en koyu sessizliğinde. şu an olduğu…
yazının devamı »büyük düşünür nazan öncel; “ bana mutlu birini göster alnından öpeyim” der. k…
yazının devamı »ha deyince yazmak zor. çok zor. bunu ikimiz de biliyoruz. hem dünya da biliyor…
yazının devamı »bir kez daha, kafileler halinde gidiyorlar. ama ne güzel göç ediyorlar. döne …
yazının devamı »beklenen ama aniden bastıran yağmur. ayıptır belki söylemesi ama bir alışveriş…
yazının devamı »çok uzaklarda, bir gemi görüyorum. kınalıada açıklarında seyreden bir şehir…
yazının devamı »çok kahrımı çekti. yaz demeden, kış demeden, yağmur çamur dinlemeden kimsey…
yazının devamı »sabah : “ zengin adamdan zarar gelmez, fakir adamdan zarar gelir” dedi yanınd…
yazının devamı »sona doğru yaklaştıkça, -çok muhteşem olmasa da ve hatta biraz acımtrak olduğu …
yazının devamı »