gidelim buralardan-1 - kıyılar mutedil açıklar kaba dalgalı

gidelim buralardan-1

bazen bir şarkı çalınır kulağına, gecenin en koyu sessizliğinde. şu an olduğun yerin aslında olman gereken yer olmadığını nazikçe fısıldar sana. tatlı bir kabulleniş duyumsarsın önce. sokaktan çöp kamyonu geçer. uzaklardan bir köpek havlaması duyulur. ama sen bütün yüreğinle şarkıdasındır artık. hak verirsin bu mucizevi sese. fakat kımıldayamazsın. hareket edemezsin. uyuyamazsın. the old man-the gun filmindeki fortest’ın aksine hayata devam edersin. hayatı yaşamazsın..
..

yıllar sonra ilk kez -ki miladi takvime göre yedi yıl, bir ay, on iki gün sonra- tek başıma tatile gitmeye çalışıyorum. iskelede bir grup yolcuyla gemi bekliyoruz. istanbul’dan kaçmak ve sonrasında deli gibi özlemek için.
..
bir numaralı salona geçmemiz için anons yapıldı. görevli karekodu okutamadı. telefonun ışığı açmamı istedi. açtım. cihazı okuttu. ülkemizde alışık olmadığım, haddinden fazla samimi bir hitapla “mithad beyciğim buyrun. iyi yolculuklar efendim” derken kırmızı halı falan da sereceklerini hayal ettim bir an. tam halıya gerek yok diyecekken, “teşekkür ederim. size de kolaylıklar diliyorum” dedim.
..
geminin hareketine 20 dakika var. salonda bekleyen 19 kişiyiz. 19 farklı hikaye. hepsi birbirinden ilginç. lakin bugün onlara ayıracak ne gücüm ne de havam var. bugün kendi hikayemdeyim doktor. biraz bencil. çokça yorgunum. hem zaten az önce, açık kapıdan esen yaz yeline teslim ettim ruhumu.
..