pazarın sekiz buçuğunda dört vagon dolusu insan, yerin altında bir bilinmeze g…
yazının devamı »yalan yok! gece, melek ve bizim çocuklar gibi afili bir başlık olsun istedim yu…
yazının devamı »çok uzun zamandır hastane bahçesinde bekliyorum. çünkü tüm randevularıma erken,…
yazının devamı »temmuz ve pazar sıkıntısını atmaya çalışan bir grup istanbul insanıyla sahilde …
yazının devamı »aşağıda çok fazla gürültü var doktor. gökyüzüne sevdam bundandır. kuşları, bul…
yazının devamı »iş için bile olsa mesai saatlerinde dışarıda olmak çok güzel. ama biraz hüzü…
yazının devamı »sabah: “ ya skiyim otobüsü. bırakın gitsin ya !” diye bağırdı önünde koşan …
yazının devamı »bugün bir şarkı dinledim; hayatım gözlerimin önünden geçti. çocukluğum …
yazının devamı »benden önceki hasta çıkar çıkmaz, ışıklı tabelada adımın yanıp sönmesini bekl…
yazının devamı »gelirken yanımda getirmemi tembihledikleri yarım litre suyla, grinin en kara…
yazının devamı »geçmiş gün şikayetlerim dinmeyince önce özelin sonra devletin doktoruna …
yazının devamı »dükkanı pazar sokağının hemen başındaydı berber recep’in. çocukluğumun en dik…
yazının devamı »bu sabah, bilgisayarımı tamirciye emanet ettikten sonra kadıköy’ün denizine in…
yazının devamı »‘ istanbul’un boşalmış hali buysa ’ diye başlayan cümle kurmak istemiyorum art…
yazının devamı »bir haziran: onunla ne zaman tanıştığımı anımsamıyorum. ama nerden baksan bi…
yazının devamı »ismini bilmediğim bir sanatçı radyomda tanju okan şarkısını söylüyor arab…
yazının devamı »dörtlü vagonu pas geçtim. henüz perona gelen trene hareketlenmedim. sekizli v…
yazının devamı »onu her ziyaretimde konu dönüp dolaşıp nasıl en sevdiğim kahverengi ayakkabılar…
yazının devamı »pazar şeysi.. ben çok seviyorum. aklıma geldikçe de açıp açıp dinliyorum. si…
yazının devamı »sabah. 05:57. uykudan yeni uyandım. doğrusu uyandırıldım. ve yüzümü yıkamadan h…
yazının devamı »