196- kukumav - kıyılar mutedil açıklar kaba dalgalı

196- kukumav



sabahın sekizi. balkondayım. kukumav kuşu gibi. oturmuş bir kaç gram yaz yeli bekliyorum. vladimir ve estragon’a nazaran şanslıyım. temmuz rüzgarı arada elini uzatıp saçımı okşuyor. hatta bazen yüzümü bile. yeterli mi? değil elbette. lakin buna da şükür diyorum. çünkü biz şükretmeyi de bilen adamlarınız anna! 
bugün diyorum; yapılmayacakları kafamda şekillendiriyorum. asla dışarı çıkılmayacak mesela. yine ve keza mecbur kalmadıkça hareket edilmeyecek. olur olmaz her şeye de kafa takılmayacak, durduk yere dert sırtlanmayacak. özlem çöl sıcağı gibi kavursa da öyle uzun uzadıya üstelik hiç gönderilmeyecek mektuplar yazılmaya kalkışılmayacak. beş bardaktan fazla çay içilmeyip üçten fazla hüzünlü şarkı dinlenilmeyecek. işbu satırdan itibaren en azından bir günlüğüne sıcaktan ve nemden, ekonomiden, gevşek, kaypak ve düşüncesiz insanlardan kısacası ve aslında hiçbir şeyden şikayet edilmeyecek.
bugün diyorum sevgili anna.. bugün hiç üzmeyelim birbirimizi..
.