bir yandan televizyondaki ikinci sınıf komedi programını izliyorum öte yandan ü…
yazının devamı »memlekette seçim var bugün. sahilde bir avuç insan okulu kıran liseliler gibiyi…
yazının devamı »ne diyordu sadık usta ; "bu şarkılar bir şeylerimizi çalıyor.." b…
yazının devamı »yağmurun kendisi ayrı bir güzel, bulunmaz bir nimet. lakin ben yağmurun en çok …
yazının devamı »aziz dostum ferdinand; saros körfezi denen bir kısım kuzey ege sularındayım…
yazının devamı »yalan yok şimdi; evvela sarışın alman fiziğini, sonra beckentlerini ve nihayet…
yazının devamı »avucumun içinden kayan kum taneleri gibi geçiyor zaman burada. freni patlamış, …
yazının devamı »nerdeyse yerel radyolar kadar yunan radyoları da çekim alanında burada. haberl…
yazının devamı »içeride beşiktaşın maçı var. ama izlemek gelmiyor içimden. eskiden olsa bi'…
yazının devamı »klişelerin ve rutubetin bunalttığı ikinci bayram sabahında her zamanki yerimdey…
yazının devamı »ılık bir akşam üstü, iş dönüşü kadıköy vapurundan boşalan insan seli gibi telaş…
yazının devamı »anlattı, anlattı, anlattı durmadan, bıkmadan, usanmadan anlattı. nefes almadan,…
yazının devamı »yeni bir şey yok kardeşlerim. hâlâ bıraktığınız yerde ve tüm boş vakitlerimde …
yazının devamı »insanoğlunun başına büyük bir felaket mesela salgın hastalık gelmiş de dünya sa…
yazının devamı »dünyevi işlerle oyalanıyorum yine bir cumartesi sabahı. selami şahin dinliyorum…
yazının devamı »dimağımda bir kayahan şarkısıyla uyanıyorum. yandı mı bu postaneler, yıkıldı mı…
yazının devamı »sıkıldıkça dirseğimde kabuk bağlamış yarayı didikliyorum. bazen de balkondan t…
yazının devamı »seçme şansım olsaydı şayet; bu yirmi dokuz haziran sıcağında değil de herhangi …
yazının devamı »berberdeyim. henüz pazarın on buçuğu olmasına üç adam sıra bekliyoruz limon kol…
yazının devamı »eskiden, en azından birbirinin kopyası gibi geçen günlerim için üzülür, bir şey…
yazının devamı »bana sorarsan yazın çalışmak temelli yasaklanmalı. hem zaten aklı ve durumu ol…
yazının devamı »sırtını genç bir ağaca dayamış gölgedeki belediye bankında oturuyorum şimdi. os…
yazının devamı »rüzgar bazen öyle sert esiyor ki üşüyorum bu mayısa bulanmış haziran sıcağında.…
yazının devamı »hava sıkıcı mayıs yine nuri bilge'yi haklı çıkarıyor ve ben boğaza kıla…
yazının devamı »mutsusuz leyla! bir türlü anlayamıyorum; neye ve niçin ve nasıl katlanıyoruz …
yazının devamı »elimde başı ve sonu belli olmayan bir şiir taslağı ortasında sen bir gem…
yazının devamı »sırf alışkanlıktan yapıyorum. çok aramadığım halde sanki müptelasıymış gibi az …
yazının devamı »deniz aşırı bir yerdeyim. ama en çok martılar uçuyor burada. hani ve neredeyse…
yazının devamı »dört mayıs ikibin ondört pazar. önce bardaktan boşanırcasına bir yağmur. sonra …
yazının devamı »saat daha yedibuçuk bile olmadı ama çok uykum var doktor. öyle sekiz saatlik, b…
yazının devamı »aylak ayartan güneşli bir mayıs dışarıda şuh kahkahalar atarken ben özel bir şi…
yazının devamı »şairin tepeden istanbul'una baktığı gibi olabildiğince yukarıdan baktım ben…
yazının devamı »fırının kapısından henüz çıkmıştım ki; sıcacık ve mis gibi kokan ekmeğin uc…
yazının devamı »bu gece uyku yok belli. oysa çayı çok az içtim, kahveyi hiç içmedim bugün. ama…
yazının devamı »lale devri çocukları mıyız gerçekten? . sibel can - lale devri
yazının devamı »