sabah: caddenin girişindeki ilk dükkana girip “gözlük askısı var mı” diye so…
yazının devamı »bu kış. saat dört gibi kuşlar geliyor. beşte üşümeye başlıyorum. ellerim en…
yazının devamı »böyle soğuk kış akşamlarında diyorum. sıcak bir otobüs, bir de müzik bulunca b…
yazının devamı »nasıl anlatsam? öyle zor ki tarifi. hani mücadele edersin ya kendinle bazen.…
yazının devamı »uzağı çıkarıp yakını takıyorum. çünkü bitesiye yazmak istiyorum. okuyamıyorum …
yazının devamı »bu şehir çok gürültülü ibrahim. bu şehir yoruyor. bu dünya. bu insanlık. . …
yazının devamı »eski, menteşeleri titreyen mavi bir magirusta çığ gibi akıyoruz gecenin siyah…
yazının devamı »ruhumuzdan bir parça daha ödünç alan güneşli bir pazar. 22 ekim. itiraf etme…
yazının devamı »günün yorgunluğunun ruhuma ve ayaklarıma sirayet ettiği bir akşamüstü uzunç…
yazının devamı »eski günlerimi özledim. bu öğlen güneşi de görünce “hadi” dedim kendime. en…
yazının devamı »