bu kış.
saat dört gibi kuşlar geliyor. beşte üşümeye başlıyorum. ellerim en çok. bazen
ayaklarım. beş senedir alıştım artık. hani doğrusu bu ya; garip bir haz da
alıyorum bu durumdan. yazmak için bahanem oluyor hem. kuşlar ve kış soğuğu.
yanına müziği de katık edince dünyalar benim oluyor. misal no blues
diye bir grup keşfettim. bir haftadır onları dinliyorum. bıkana kadar da dinlerim
artık.
.
kuşları
izlemekten kalan boş zamanlarımda emeklilik hayalleri kuruyorum. bir prefabrik
alıp köyüme gideceğim diyorum. rahmetliden kalma tarlaya, göle karşı dikeceğim.
etrafa da domates, biber, soğan. ne tutarsa artık. protein için üç beş de
tavuk. böyle küçük, sıradan hayaller. ama yetmiyor. kadim dostlarıma da
anlatıyorum. hem anlatırsam, birilerini de ortak edersem diyorum hayalime.
gerçekleşme şansı artar. batıl bir inanç belki. ama inanıyorum. dün mesela
hafız'a anlattım uzun uzadıya. bu akşam da şeko’ya. yaklaşık bir aydır
aramayınca merak etmişler. bir gün arayla aradılar. ‘sizi denemek için aramadım ibneler’
dedim. güldüler. hayattan, metropol bulantısından ve biraz da beşiktaş'tan
bahsetttik. en kısa zamanda yüz yüze görüşmek için sözleştik...
.
bir hayalim daha var. ama bak bunu kimseye
anlatmadım. yalnız sana. yalnız senin için. içinde, kimsenin bilmediği yahut az
duyduğu çok çeşitli şarkıların çaldığı bir cafe. küçük, mütevazı bir yer
diyorum. elbet uzaktan da olsa bir ucu deniz ya da göl görmeli. yeri mühim
değil. kuzey ege'de olur. zonguldak'ta. ama her daim güneş alsın. yaz ve kış.
hem ilk, hemi sonbahar. yağmur da yağsın. içeride gelişigüzel serilmiş 4 masa
olsun mesela. fazla değil. dört yeter. bilemedin beş masa. hem 4 benim uğurlu
sayım. biliyorsun. amaç da zaten para kazanmak değil. hoş bir seda bırakmak.
kalan ömrümüzü neşe ve mutluluk baloncukları içinde tamamlamak. sonra
duvarlarda bir iki beşiktaş posteri olur. sen sevdiğin artistlerden, filmlerden
bir kaç resim asarsın. kalanı da gelip geçen ve eli kalem tutanların içinden
gelen iki satırı yazacağı masmavi 4 duvar. mavi çünkü. mutluluğun ve umudun
rengi bana sorarsan. ha sen mavi huyum değil dersen yarısı mavi olur. yarısı
senin istediğin renk. ama ne olursa olsun mutluluğumuzun bir resmi mutlaka
olsun. yanında da bir nazım şiiri..