eylül güneşi ile inatlaşıyorum. o yaktıkça ben inadına kaçmıyorum. çünkü ve bil…
yazının devamı »marmaray hattına devam edecek yolcularımızın ayrılıkçeşmesi’nde inmeleri gerek…
yazının devamı »toprak mahsulleri ofisinden emekli halis amca kızıltoprağa bulanmış koşu yolund…
yazının devamı »ağustos ve sıcağı mehter takımı gibi sündüre sündüre ilerlerken ben yine bir m…
yazının devamı »kafamdaki müziğin başlamasıyla birlikte elimdeki işi bırakmış, kaybettiğim bir…
yazının devamı »balkonda öyle mal mal oturuyorum. canım sıkılıyor. canım hep sıkkın bu aralar.…
yazının devamı »yaklaşık 6 saat önce istanbul'a indim. ama inmek nasıl bir kelimedir doktor…
yazının devamı »şehirlerarası yolculukları hep sevdim. gidilen şehirlerden ziyade yolları , yol…
yazının devamı »kara tarafından marmara'ya, deniz tarafından ege'ye bağlı melez bir sah…
yazının devamı »yaklaşık kırk dakika sonra güneş köşeyi dönüp burayı sıcaktan oturulmaz hale ge…
yazının devamı »tam üç nokta iki km yürüdüm. belli bir güzergahım yoktu. ayaklarım ve dinlediği…
yazının devamı »- türk kahvesi var mı diyorum sanki müptelasıymışım gibi. o da komutanına tek…
yazının devamı »bu pazar güneş harika bayım. üstelik bedava. hem isteyene on paraya sınırsız k…
yazının devamı »kırmızı ışıkta yeşilin yanmasını bekliyorlar. hiç konuşmadan. bazen yedi kişil…
yazının devamı »böylesine güneşli bir günde evde oturmak taammüden cinayettir bayım. hatta az …
yazının devamı »ben sahafın önündeki tezgahta hararetli bir şekilde kartpostalları karıştırırke…
yazının devamı »* bir nazan öncel "türküsü" takıldı sabahtan beri hem dilime hem yüre…
yazının devamı »üçü çeyrek geçiyordu. soğuktu. ceviz belki de kayından olma kahverengi bir se…
yazının devamı »model'i en son bu kadar uzun süreli ve bol tekrarlı dinlediğimde yorucu bir…
yazının devamı »eskiden her saat başı gonglayan duvar saatleri vardı. en olmadık zamanlarda sus…
yazının devamı »