80-merhem

eski bir dost mail atmış uzun vakit sonra. "müdür, nasıl olacak bu meseleler, mesafeler?" demiş kendi sıkışıklığı ile ilgili. bende cevap yüzyıldır hazır ve basitti. ve kanımca tek doğruydu. "kelin merhemi olsa başına sürerdi" dedim üzülerek. çünkü ve gerçekten ne merhemim vardı, ne de ona iyi gelecek iki satır kelamım. maili kapattım. kendi kuyuma döndüm sonra. evet kuyuydu içine düştüğüm ya da girdiğim bunca zamandır. düşündüm. yıllardır kurtulmaya çalışır gibi yapmışım. kuyudan yukarıya çıkmaya çalışmak yerine kuyuyu daha da derinleştirmişim. güneşe değil karanlığa boğulmuşum. inci kefalini örnek almışım. 

yazarak. ağlayarak. sızlayarak. öğrenilmiş çaresizliğin ardına saklanarak. 

yazmak. evet çok güzel zihin açıyor doktor. ama çok da acıtıyor be!

...

johanna drigo- foolish game