istanbul'a. beklenen bir misafir gibi. saat tam onsekiz:30'da. sevgil…
yazının devamı »dörtnala gidiyoruz gecenin ayazına sekiz yolcu, bir şoför fonda müzeyyen se…
yazının devamı »ne demiştik en son? sadece demden mütevellit koyu bir çay gibi yalnızlığımız. …
yazının devamı »burada olsaydın. ya da sahilde otursaydık. zarifoğlu'nun en sevdiğim bö…
yazının devamı »bağışıklık sisteminden bahsediyor, çok su içmek gerektiğinden sonra. kendine iy…
yazının devamı »kar yağıyor burada. inceden. ama çok yağıyor. pencerenin kenarında, ayakta dik…
yazının devamı »şimdi. zemheri aralığında. yıldızlar daha sönmemişken. hasta yatağımdan yazıyor…
yazının devamı »işten erken çıkılan kış günlerini seviyorum. hele bir de kar yağmışsa. candan e…
yazının devamı »bir fahrettin kerim gökay caddesi, bir şebnem sokak. hem bunların üstünü vere…
yazının devamı »en çok pazartesileri üşüyor ellerim ibrahim. bir de o'nu çok özleyince. y…
yazının devamı »