114- afrika dahil - kıyılar mutedil açıklar kaba dalgalı

114- afrika dahil




bugün 23 nisan. ben deniz kenarındayım. masasını, derin dondurucusunu kapıp yola düşen “spartalılar” arasından sahile indim. bu deniz kenarı acayip bir yer ibrahim. iştah açan besinler gibi kıçımı kayalara kondurduğum andan itibaren acayip bir yazma isteği, onlarca düşünce hücum etti beynime. onu mu yazsam yoksa bunu mu yazsam diye beynine akan düşünceler arasında sekerek dans ederken bayraklarla donanmış ada vapurunun sirenini duydum. 11:05 hareketle bostancı’dan kalkıyordu. 11:15 de tam önümden, kınalı ile burgaz’ın yanından geçti. direk büyükada’ya dümen kırdı. 
bazı günler diyorum ibrahim. bazı kokular. bazı şarkılar ve bazı hayatlar…
bunu kendime itiraf etmekten korkuyorum galiba ve ama anlamımı kaybettim. bir süredir anlamsız geliyor çoğu şey. severek yaptığım şeyleri de artık alışkanlıkla yapıyorum. 
bir yanda ekmeğinin peşinde kıyı temizliği yapan belediye ekipleri, onların hemen yanında selfie yapan insanlar. boş, mantıksız geliyor.. bir günlük tatili en iyi nasıl geçireceğim düşünmekten yorulup keyfini çıkarmaya vakti kalmayanların ülkesi biraz da burası. çünkü kendimden biliyorum. dış ticaret müdürü hulki beyden biliyorum. tedarikçimiz aydan hanımdan biliyorum. o meşhum sözde denildiği gibi çalışmak için yaşamıyoruz. yaşamak için istemediğimiz işlerde çalışıyoruz, sevmediğimiz adamların nefesini kokluyoruz falan. bir de geçmişte çıkılması, dönülmesi zor bir yola sapıldıysa neşe dolunan yirmi üç nisanlarda adalar’a bakıp ağıtlar yakabilir insan..
bugün diyorum 23 insan. sahiller dolusu insan kaybettiği bir şeyleri arıyor sanki ibrahim. ben dahil. afrika dahil..
.