9- karışık - kıyılar mutedil açıklar kaba dalgalı

9- karışık



ocak kışında bu nisan halleri diyorum sevgilim. olacak iş değil. hem zaten hiç normal değil. hiç! öğlen vakti saat birde metro ağzına kadar dolu. bu kadar insan. bu kadar kalabalıkta ne kaybettik. ne bulmayı umuyoruz?
bilmiyorum.

oysa biraz da uzak gözlüğüyle not defterine anlamlı cümleler kurma çabası gibi hayat. el yordamıyla karanlıkta ışığın düğmesini aramak gibi biraz. biraz kürdilihicazkâr. biraz arabesk.

peki ya ilişki durumumuz?

işte o biraz karışık. hep karışık. hep ortaya. hem nalına. hem mıhına der ya eskilerimiz. öyle. ve oysa ekmel bey* haklıydı!
bir insanın mayasında yoksa aşk hiç boşuna çırpınmamalı. ne kendini ne karşısındakini yıpratmamalı. mış gibi yapmamalı. dolmayanı oldurmaya çalışmamalı. sanki. gibi. ama. lakin. ve fakat. kafalar biraz karışık. belki biraz tarkan'a tutunmalı. eski günleri unutmamalı. ümitlerle yarınları hoş tutmalı.
tabi böyle olunca bazı hüzünlere de hazır olmalı. 
bir samatya kışında aramızda olanları mesela. ama işte her doğrunun her yerde söylenmeyeceği gibi her hatıra da her yerde hatırlanmamalı. sanki.
bu işte bir yalnızlık.
bir cinaslı hüzün.
bir büyükşehir bulantısı..

diyorum ki sevgilim; hayallerimize otağ kurmuş yerlerden dönüyorum gece rüyalarımda. bazı senli bazı sensiz. bazen babamlı. bazen babamsız.
bazen de senli hayallerime bir kamuran akkor şarkısının buğusundan bakıp efkârlanıyorum. halbuki herkes biliyor sıradan ama imkansız hayaller geliştirdiğim yüksek lisans tezimde ikmale kaldığımı. bir sen bilmiyorsun. bir ben farkında değilim.

son tahlilde; arka fonda spotify çalarken hayallerimiz düşlerimize karışıyor. sonra kanımıza karışıyor. ve sonra içtiğimiz çaya...

bi'saniye yoksa bu çalan beethoven mı?

ah sevgili dostum ludwig.

ahhh..

nasıl da önemli addediyoruz hemen kendimizi.
halbuki hepi topu yakası ve bağrı açık üç beş devrik cümle. ve teyidi alınmamış bir kaç sevda teşebbüsü. ama.
ama işte.
mutlu değiliz belki ama mutsuz da değiliz.
ezcümle; cümleler geçici. hüznümüz bâki sevgilim.

.

* taş-kağıt-makas - ayfer tunç

.

kamuran akkor - bir ateşe attın beni