otobüsün şoförü ani bir fren yapıyor önce. ardından da haşince el frenini çekiyor. sonra oturduğu yerden ayağa kalkarak üç kişilik otobüste arkaya doğru bakıp gözbebeğimi nişan alarak;
“içinizde hiç aşık olamayan, akbilini basmayan var mı?” diye bas bas bağırıyor.
gözümü tekrar açtığımda aynı sakallı şoförü başımda durmuş, sağ elini omzumu dürtmek üzere bana uzatmış biçimde gördüm. yüzümü hangi şekle soktuysam artık elini geri çekti;
“son durak beyim, haydi kapatacağım otobüsü” dedi ve orta kapıyı tıslatarak otobüsten aşağıya indi.
.