bilemiyorum...
dikkatim şarkıya yöneliyor. telefonu çıkarıyorum. önce şarkıyı ve şarkıcıyı buluyorum shazam yardımıyla. sonra çay istiyorum bıyıkları henüz terlememiş garson çocuktan. hemen getirip masama bırakıyor çayımı genç adam. hangi filmden taklit ettiğimi bilmediğim tanıdık bir hareketle çay tabağındaki şekerleri masaya fırlatıyorum. sanki gözümden çayı şekersiz içtiğimi anlamalarını beklermiş gibi. gerçi burada üçüncü çay içişim. küçük yer. az insan. ben olsam bilirdim diye düşündüm. kim kaç şekerli ya da şekersiz içiyor. ama konumuz bu değil. bir yudum alıyorum çaydan. tadı fena değil. hatta öncekilerden daha iyi diyebilirim. en az iki paragraf yazdırır bu dem bana diyorum içimden.
ve yazmaya başlıyorum..
.