ağzı olan konuşuyor. olmayan da konuşuyor sevgili ibrahim. istanbul boşaldı diyorlar. oysa boş mu dolu mu bilen yok. eskiden beş yılda bir pazar eve hapsederlerdi bizi. nüfus sayımı yaparlardı. ilk olarak elli beş milyonu hatırlıyorum dillere pelesenk olan. sonra yetmiş milyon dediler bir gece ansızın. nihayet ve şimdi seksen beş milyon diyorlar. hatta iki yüz, üç yüz milyonu kaldırır diyorlar bu bereketli topraklar. ama ağaç kalmıyor. ormanlar yok oluyor. orhan kemal yaşasaydı ne derdi buna bilmiyorum. ben balkonda papatya falı açıyorum. tarihin en sıcak haziran günlerinde. çok şey yapasım var. ama sıcağı hissedince kabuğuna çekilmiş kamplumbağa gibi oluyorum. bir gölgeye sığınıyorum. ne yapacağımı bilmiyorum. istanbul çok boş diyorlar?.
beklemek
-
metro istasyonunun serin, derin ve loş ışığında gelecek treni bekliyoruz.
biraz uykulu. biraz düşünceli. biraz yalnız. ömrümüz diyorum zaten hep bir
şeyle...
eternal sunshine of the spotless mind (2004)
-
mevsim kış. önümüz yılbaşı. onun ardı sevgililer günü malum. netflix mi çok
inceci, yoksa ben mi çok komplo teoriciyim? bilemedim. elimi dokunduğum
yerde y...