bazen diyorum olur öyle. hiçbir şey iyi gitmezken terslikler hep seni bulurken on saniyeliğine de olsa bir iyimserlik rüzgarına kapılırsın. bu rüzgar çekip çıkarır seni içinde bulunduğun girdaptan. “her şey çok güzel olacakmış” hissi uyandırır tüm hücrelerinde. sanki bir sevenin, bir sevilenin varmış gibi. durduk yere şapşalca gülümsemeler falan. haftalar boyu sıkım sıkım sıkılan göğüs kafesinin içinde papatyalar açmışçasına fresh bir ferahlık. kalpte bir bayram havası. “hangi çılgın bana zincir vuracak şaşarım” cesareti. on saniyeliğine de olsa bir özgürlük senaryosu. dünyadan ve tüm keşmekeşinden, kirinden, gürültüsünden, gerekli gereksiz sırtlandığın yüklerden arınma hali diyorum; bazen olur öyle. sonra kaldığın yerden devam edersin..
beklemek
-
metro istasyonunun serin, derin ve loş ışığında gelecek treni bekliyoruz.
biraz uykulu. biraz düşünceli. biraz yalnız. ömrümüz diyorum zaten hep bir
şeyle...
about elly (2009)
-
sinema ile az buçuk ilgilenenler mutlaka duymuştur bu ismi; asgar ferhadi.
ben de çok duydum. ama ve lakin oyuncu hafızam gibi yönetmen hafızam da pek
iyi ...