bazı şeyler 249 - 252 : çingeneler keder topluyor * - kıyılar mutedil açıklar kaba dalgalı

bazı şeyler 249 - 252 : çingeneler keder topluyor *


 

249 - hayat ne tuhaf alışveriş listeleri falan : bazı anlar olur insan hayatında. kısacık. kâhir ekseriyete göre önemsiz, minik anlar. anı sahibinden başkasına çok anlam ifade etmeyecek haller, durumlar hani. yazı ve sözden ziyade görüntüye "biat eden" bir beynim olduğundan olsa gerek gün içinde her birine ayrı roman yazabilecek yoğunlukta ama şimşek çakar gibi saniyelik, çok kısa görüntüleri depoluyorum. hareketli olanları zaten yakalamak imkansız. hoş bir sada olarak zihnimin ve kalbimin ebedi istirahatgâhına yerleşiyorlar. lakin yukarıdaki fotoğraf gibi bazılarına önce iki ileri bir geri yapıp sonra naçiz tarihime bir belge olarak saklıyorum.
bu liste de işte; parktaki yürüyüşümü tamamlayıp çarşıya hareketlendiğimde merdivende cansız yatıyordu öylece. güzel yazı o kadar güzeldi ki şiir sandım önce. eğildim baktım. alışveriş listesi. ablam ya da abim sanki alışverişe değil de güzel yazı yarışmasına çıkmış.
bir liste bu kadar mı güzel yazılır? ve bu kadar mı hüzünlü kaybedilir zemheri soğuğuna karşı. ki bir haftada beş listeyi kaybetmiş biri olarak değil, gerçekten yazının güzelliğine vurulmuş bir fani olarak eğildim önünde. fotoğrafını çektim. ama aslına dokunmadım. belki dedim sahibi akşam yürüyüşünden sonra evine giderken rast gelir. belki gelmez. ben mesela her ne kadar hükmi şahsiyeti kalmasa da kaybettiğim hiç bir listemi bulamadım. belki dedim bu güzel yazılı insan görür de gülümser. eline alır. belki sever. belki de yırtıp atar. kim bilir...
.
250 - bir teselli verin kardeşime


çarşı yolunda ilerlerken güzel yazılı alışveriş listesinin üzerine on adım atmamıştım ki, yukarıdaki duvar yazısı çıktı karşıma. bir yazıya, bir yukarıya baktım. gitsem mi kalsam mı bir tereddüt yaşadım. beş adım gittim. döndüm. instagrama falan koyarım dedim. hem yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey olabilir miydi hala? fotoğrafını çektim. ama öte yandan da henüz 5.bölümünü izlediğim kübra'ya sardım. önce sola, sonra sağa ve nihayet tekrar yukarı baktım. kendimce işaret aradım. karşı apartmanda kırmızı yolluğunu silkeleyen esmer ablayla göz göze geldim. çarşıdan yana sağa saptım.
.

251 - doğan spor : dün bir iş için, yıllar sonra çocukluğumun ve ilk gençliğimin geçtiği ilçeye gittim.. tuhaf hislerle girdim minibüsün çamurlu camından izlediğim kente. her şey değişmiş. ama bir tek doğan spor kalmış. siyah beyaz tabelasındaki yazıyı okuduğumda ışık hızıyla çocukluğuma indim. 
orta iki baharı, 19 mayıs gençlik ve spor bayramı etkinlikleri. seçmelerde gösteri ekibine katılmaya hak kazanmıştım. koşarak eve geldim. müjde verdiğimi sanıyordum. "keşke" dedi babam; "elenseydin seçmelerde." ses etmedim. çünkü biliyordum, ekstra maliyetti. beyaz tişört. beyaz şort. beyaz çorap. beyaz ayakkabı. sanırım dudaklarım fazla büzüşmüş olacak ki çok uzatmadı babam. ertesi sabah doğan spor'a götürdü. aldık tüm malzemeyi. yarısını peşin ödedik. kalan yarısını da veresiye yazdırdık. iki hafta sonraki tören sonunda babamdan bir aferin kaptım. hafız'la fiko'nun babasıyla birlikte izlemişler. hatasız yapmışım tüm hareketleri. o gün orada, gözlerindeki gururu okudum. ve onu gereksiz masrafa soktuğum  için duyduğum suçluluğu unuttum. okul müdürü de günün anlam ve önemine binaen bir kağıt mı verdi yoksa teşekkür mü etti tam hatırlamıyorum. ama yazık! o törenden ne bir fotoğraf ne de somut başka bir anı var şimdi elimde. dimağda kalan yarım yamalak, sisli hatıralardan başka.

.
252 - haftanın keşfi: kızıl topraklı yolda güneşli, dondurucu  bir soğuk varken ama kimseler yokken altıncı turumu atarken başladı çalmaya. haftalık keşif listesinin on sekizinci sırasındaydı bu metin kemal şarkısı. oysa çıkalı çok olmuş. ben ilk kez dinliyordum. çingeneler keder toplarken ben kendimi toparlayamıyordum kaç vakittir. abinin sözleri zaten ağır hüzün içeriyordu. o vakit işte adımlarım düşüncelerime ayak uydurdu. ya da tam tersi. emin değilim. ve hangisi daha hızlıydı karar vermek zordu. zaten bir önemi de yoktu. daha fazla çırpınmayı bıraktım. şarkının hoyratlığına teslim ettim kendimi.
.

metin kemal kahraman  -  hangimsin sen benim