boşnak börekçisi - kıyılar mutedil açıklar kaba dalgalı

boşnak börekçisi

boşnak börekçisi



bir boşnak börekçisinin sigaralı bölümünde börek yiyip çay içiyorum. arkadaki gürültücü gruba aldırmamaya çalışıyorum. bekleme vaktimin dolmasını umut ediyorum. beklerlen spotify haftalık keşif şarkılarını dinliyorum. gürültücü gruptan sızan sigara dumanına katlanıyorum. ama kalkıp gitmiyorum. masa da değiştirmiyorum. sinirlenmiyorum. haddinden fazla sakinim. sadece varsayılan ayarlarıma son derece ters olan bu durum beni korkutmalı mı acaba diye geçiriyorum aklımdan. sonra, arkada artan kahkahalarla birlikte toplum olarak delirdik galiba, son zamlar, yaşam kabızlıkları, orta direk kazıkları ruh sağlığımızı bozdu biraz diyorum. ben de gülmeye başlıyorum. köşede telefonuyla oynayan esmer garsonla göz göze gelince bu sefer o da başlıyor gülmeye. garsondan sonra kasadaki uzun saçlı delikanlı da gülmeye başlıyor. gülme krizi dalga dalga yayılıyor etrafa. rüyada mıyım yoksa bilim kurgu filminde mi ayırt etmekte zorlanıyorum. körlük, abuklama vs. bir sürü pandemiden sonra gülme hastalığına tutulmuş gibi insanlar. ama sırf türkiye’de ve yalnızca istanbul’da. hatta sadece anadolu yakasında. virüsün patladığı yer topselvi derler bir yer. bunu duyan, merak eden bir sürü insan dünyanın dört bir yanından istanbul’a gelmeye başlar. hatta bir ömür boyu gülmemiş haitililer, libyalılar, paraguaylılar, myanmarlılar, finlandiyalılar, vatikanlılar, etiyopyalılar ellerindeki avuçlarındaki son kuruşlarını insan tacirlerine verip bir kez olsun gülmek için kadim anadolu coğrafyasına akın etmeye başlarlar. lakin gülme virüsü herkese etki etmez. sadece fakirlerde etkilidir. sosyo ekonomik bakımından güçlü ülke insanlarında işe yaramaz. ülkenin içindeki kur korumalı mevduatçılara da etki etmez haliyle. kiracısının parasını malını yetmeyip canını isteyen evsahiplerine, eksik tartan pazarcıya, saatbaşı etiket değiştiren market sahiplerine, vicdansızlara, hırsızlara, gözünü para bürümüşlere, yerlere tükürüp rant için orman yakanlara, denizleri ve doğayı kirletenlere virüs işlemez. gülmek isteseler de bütün servetlerini harcasalar da bir türlü gülemezler. ama bu insanların mutluluğundan mutsuz olurlar. güçlerini ve paralarını bu kez başka bir virüs yaratmak için kullanıp mutlu insanlarla birlikte kendilerini de yok ederler. 
garson kız “başka bir isteğiniz var mı?” diye sormasa bu hikaye başka yerlere de gidebilirdi belki ama bazen diyorum durmayı bilmek gerek..
..