ada’ya gidelim bugün. vapura binip kınalı’ya desem. bilirim. gelmezsin. işim var dersin. böyle ani kararlar olmaz dersin. hep böyle yapıyorsun dersin. olsun derim şansımı denemek istedim. halbuki vapurun hareketine daha çok vardır. herkese yetecek kadar zaman da vardır. ama işte hayat kısadır. fakat hayat uzundur da. lakin bu hayatta zıtlıklar ve dilemmalar vardır. şartlar denen o vahim şey vardır. yine de ve bir ömürde tek sefer olabilecek rastlantılar vardır. unutulmaz anlar vardır. kalbe değen gülüşler vardır. hasret vardır. aşk vardır. lakin vuslat yoktur. finalde koca bir yalnızlık vardır. bir amerikan kahvecisinde peçeteye alın yazısını karalamak vardır. sevgiliye okunmak için ezberlenmiş ama okunamamış şiirler vardır. replikleri ezberlenmiş filmler, altı çizilmiş kitaplar vardır. ama huzur yoktur.
şimdi işte kahvecinin gölgesinde 11 vapuruna koşanlar var. boyundan büyük bavulunu çekiştirenler var. gökyüzünde özgürce gezen martılar var. mis gibi deniz kokusu var. sen yoksun..
.