1- açılış konuşması - kıyılar mutedil açıklar kaba dalgalı

1- açılış konuşması



04:53:
yeni yıl sabahı. erkenden uyandım. dünya uyuyor daha. kediler ve kuşlar da. ben tekrar uyuyamadım. sessizliğin kendine has tiz sesinde ilk o geldi aklıma. kaçmadım. onu düşündüm. yalan yok şimdi! acaba o da beni düşündü mü diye geçirdim içimden. ama çok uzatmadım. arabekse de vurmadım. her onurlu kaybeden gibi yoluma devam ettim. şartların ağırlığında, imkansızlığın girdabında kaybolmamaya çalıştım. onun ve dünyanın iyiliğini diledim yeni yılda. sonra kendi dünyama döndüm. yanıbaşımdaki ışığı ve radyoyu açtım. bu satırları yazmaya başladım.
radyoda bir ispanyol ezgisi vardı. doğrusu gitar konçertosu. adeta uzaklaşmak istediğim hüznün dibine çekti beni. içimde büyüyen kederi daha da artırdı.
..
11:15:
uyumuşum. hem de son bir kaç yıldır uyumadığım kadar çok. kahvaltıdan sonra parka yürüyüşe çıktım. yürürken ilber ortaylı-beyhan budak podcasti dinledim. biraz olsun dünyanın şamatasından, insanı arsızlaştırıp bencilleştiren histerisinden uzaklaştım. dinlenmiş olarak eve döndüm.
.
13:00
ne var ki, öğlen bu yılın ilk golünü yedim ibrahim. sabahtan beri içimde dolanan sıkıntının sebebi buymuş demek dedim. 
ne yapacağımı bilemedim. 
ne diyeceğimi de. 
kağıda kaleme sarıldım. çünkü abi dediğim, söylemimle eylemlerimizin hiç çelişmediği, benim hep kardeş onun daima abim olduğu bir akrabamın sinsi bir hastalığa yakalandığını öğrendim. babamınkiyle aynı. ciddi bir evrede hem. yirmi yıl öncesinin karanlığına tekrar döndüm. canımı acıtacak, ruhumu kesip çizecek ne kadar şarkı varsa şimdi bir bir onları dinliyorum. bir yandan da balkonda karşısında durduğum güneşle acıyan yerlerimi pansuman etmeye çalışıyorum. 
evet hayat böyle bir şeydi. doğup büyüyüp ölüyorduk. kaza ve kadere de iman etmiştik. kabullenmek, metin olmak lazımdı. ama..
aması var işte. 
eksik bir şeyler hep kalıyor.
neden soruları kulakları tırmalıyor. uzaklıklar canı daha çok acıtıyor.
ne diyeceğini, nasıl davranacağını şaşırıyor. insan metanetini ve kendini kaybediyor. sanki iyileşecekmiş gibi kelimelere sarılıyor.
bilemiyorum ibrahim. bilemiyorum..
şairin dediği gibi " yaşadığımız kadar değil hiç bir şey*"
.
* mevlana idris
...
.