bugün, işe gittim. eve döndüm. şimdi balkondayım. ama üç kez içeri girdim, üç kez dışarı çıktım. üç kez üzerimdekileri değiştirdim. her üşümemde daha kollu, daha uzun bir şey giydim. bir uçak, uzaklardaki bulutların arasına girdi. bir martı, göğün yedinci katından en alt katına indi savrula savrula. güneş, bir binanın ardına saklandı. uzaktaki çınarcık günler sonra küllerinden yeniden doğdu. yakındaki burgaz, üzerine ince bir şeyler aldı. ben üşüdükçe kılık değiştirdim. sıkıldıkça kelime aradım. kuşlar içgüdüselleştikçe kanat çırptılar. bulutlar durmaksızın yer değiştirdiler. uzun lafın kısası; eylül diyorum bayım?
gelmiş sahiden.
ben bugün bunu gördüm.
gelmiş sahiden.
ben bugün bunu gördüm.
.