sevgili günlük - kıyılar mutedil açıklar kaba dalgalı

sevgili günlük


bugün;

@ twitter’da cem yılmaz’ı takip etmeye başladım. allah sonumuzu hayır eylesin!
.
@ politikacıların (iktidar-muhalefet, altılı masa, zigon sehpa dahil afrika hariç) her şeyin farkındayız, sakin olun, sabredin, az kaldı, koyun telden geçerken takılan yününü şeyedeceğiz, ibo’nun balonlarını bulup yeniden uçuracağız, zaten bütün dünya krizde, halkı önemsiyoruz, halktan yanayız, geliyoruz, yolun yarısındayız, hallederiz kadir temalı yüzde birin altındaki iki milyon vecizine yine inanmadım. inananlara şaşırmadım!
.
@ nisan mayıs boyunca çeyrek ayar açtığım pencereleri tam yol vererek sonuna kadar açtım. dışarıdan gelen baharla karışık ilk yaz havasına teslim oldum. bu havada çalışılmaz dedim yarın için kendime izin verdim.
.
@ istanbul’un anadolu yakasını etkisi altına alan dün akşamki iğrenç trafikten sonra bir kez daha pamela’nın kulaklarını çınlattım. istanbul’dan gitmek lazım, samsun zonguldak görmek lazım dedim. valla dedim.
.
@ bilgisayardaki programda; güncelleme, aktivasyon, sona ermek kelimelerini tek cümlede görünce telaşla bilgisayarcımıza mesaj attım. “merhaba, düzelecektir.” yanıtını alınca. trt’nin necefli maşrapa günlerini hatırladım.
.
@ kocaeli-sakarya-bursa il sınırları dahilinde kendi domates-biber-patlıcanımı balkon saksısı yerine bizzat toprakta yetiştirebileceğim, kentin gürültü ve kalabalığından uzak durabileceğim, karıncalarla ve dahi çekirgelerle sohbet edebileceğim arsa-arazi bakındım durdum. favorilere ekledim. favorilerden çıkardım. birhan keskin’in arka bahçe’sini dilime doladım. çünkü; 
birbirine dolanan hayaller yumağıdır hayatımız
hayalleri dik tutmak gerekir.
.
@ üniversiteden arkadaşların whatsapp grubuna katılma teklifini,  hiç bir gruba üye olmadım ve olmayacağım. bu konuda ‘hassasum’ diyerek geri çevirdim. iyi mi ettim bilmiyorum.
.
@ siyasetten, siyasetçiden zerre haz etmem. ama finlandiya başbakanı sanna marin hariç. angelique kerber tenisi sevdirmişti vakti zamanında. şimdi de sanna marin sayesinde siyasete ısınıyorum! hayatım boyunca ne sosyal, ne de demokrat biri olamadım. ama sanna hanım yüzünden ikisi birden olabilirim. o derece!
.
@ öğlen yürüyüşe diye çıktım. parkta henüz kesilmiş çimlerin kokusunun yardımıyla esen mevsim rüzgarının sırtına binip. geçmişe, memleketime, hercai ilk gençliğime gittim. allah biliyor ya; hiç geri dönmek istemedim.  
.
@ yine böyle sıcak bir bahar günü misafirlikten dönüyoruz annem ve kardeşlerimle beraber. araphan yokuşunun elli beş bin yüz kırk üç adetlik merdivenlerini çıkarken yoruluyoruz. yirmi beş bininci merdivende falan oturmuş dinleniyoruz. begonvilli, erguvanlı evlerden gelen kokuyu içimize çekiyoruz. halimize şükrediyoruz. annem şükrediyor daha çok biz tasdik ediyoruz çocuk aklımızla. kağıttan uçaklar yapıyoruz. sonra hiç tanımadığımız o çiçekli evin sahibelerden biri “su ister misiniz komşu?” diyor. içerseniz yeni yaptığım limonatayı verebilirim diye de ekliyor. biz işte eskiden böyle bir toplumduk genç kardeşim “siz bilmezsiniz!!”
peki ya şimdi orhan ağbi?  
.
@ iki ileri bir geri liberal global ve marifetli kollektif araştırma şirketi’nin sonuçlarına göre ülkedeki kutuplaşma artış hızı doların ve enflasyon artış hızının kırk iki katına ulaşmış. bu görüyü destekleyecek şekilde benim de yakın, uzak ve çok uzak çevremde gözlemlediğim yeni bir kutuplaşma da sinemanın iki kült filmi arasında hatta jim carrey üzerinden yapılmakta.
buna göre bir kısım (+ kutup diyelim) truman show filminin günde üç öğün izletilip halka benimsetilirse, ana fikri üzerine eski asker, futbolcu, bakan, sanatçı ve emekli büyükelçilerden oluşan kişilerle açık ve kapalı oturumlar tahsis edilirse halkın bilinçlenip ülkenin çok yakın bir zamanda amerika ve japonya’yı bile kıskandıracak şekilde şaha kalkacağını savunuyor. karşı grup ise (- kutup diyelim) bu saatten sonra tek çarenin eternal sunshine of the spotlless mind filminin esas alınıp geçmişe dair doğru bilinip yanlış yapılan ne kadar tortu varsa hepsinin unutulması için teknik üniversitelerle hatta meslek liseleriyle işbirliği yapıp sil baştan makinasının acilen geliştirilmesi gerekmektedir. bu bağlamda gerekirse şebnem ferah’tan görüş alınmalı. hatta jim carrey’e başkanlık teklif edilmelidir. yeter ki aşk onur’suz düğün kamber’siz olmasın diyerek takdiri önce allah’a sonra kamuoyuna bıraktım.
.
@ nick cave’den to be your side şarkısını dinlerken arka plandan gelen kalabalık martı seslerini her seferinde gerçek sanıp başımı yukarıya kaldırıyorum. fakat kuşları bir türlü göremiyorum, hep gitmiş oluyorlar. az evvel diyorum; yine aynısı oldu.
.

pamela -  artık bir şeyler yapmak lazım