şizofrenik rotalar - kıyılar mutedil açıklar kaba dalgalı

şizofrenik rotalar



kaç vakittir uyuyamıyorum doktor. imsaktan güneşe. güneşten öğlene. uykunun beni koynuna almasını bekliyorum. lakin nafile. üzerimden geçen uçakları saymak. bir. iki. üç. beş. sekiz. on. on üç. on yedi. yirmi beş. fayda etmiyor. kısa süreli dalgınlıklar. gerçekle hayalin karıştığı yarım bilemedin üç dakikalık uykular yalnızca. bazen gözümü açtığımda o uçaklardan birinde oluyorum. 16f de mesela. cam kenarı. sağımda kamu binası griliğinde bir uçak kanadı. bulutlara bakıyorum boş boş. canım sıkılıyor. yorgunum. uyuyamıyorum. en çok sıkıldığım uçak yolculuğundayım. hazırlıksız geldiğimden yanımda kitabım da yok. şarkılarım deva olmuyor. bir açıyorum. bir kapıyorum. bu sabaha karşı beynimde düet yapan yaşar ile nilüfer’i dinliyorum biraz. ama geçmiyor ne vakit. ne de sıkıntım. uyuyamıyorum da. oysa solumdaki genç adam öyle mi? siyah yarım balıkçıl kazağı ve üç numara tıraşlı kafasını ön koltuğa vurmuş uyuyor. acaba gerçekten uyuyabiliyor mu? oturduğum koltuk dar geliyor. sıkılmaya devam ediyorum. heidi’nin penceresinden hallice olan camdan bulutlara, beyaz ile mavinin birleştiği ufuk çizgisine bakıyorum. çok uzakta bizle ters istikamette giden başka, bembeyaz bir uçak görüyorum. ne düşüneceğimi bilemiyorum. fotoğraf mı çekeyim yoksa yazı mı yazayım? anlık kararsızlıklar yaşıyorum. burada bile dilemmaya tutuluyorum. halbuki bizim balıkçıl genç uyuyor bebek gibi. ama ben öyle değilim. hayır sandığından farklı biri de değilim. fakat burada okuduklarının yarısıyım en fazla. bilemedin yüzde altmışı. en kötü yüzde yetmişi. ötesi yok. çünkü hakkımda bilmediğin çok şey var. inanmayacaksın ama benim bile çok şey var hakkımda bilmediğim. belki de diyorum bunca senedir bunu öğrenmek için yazıyorumdur!
olamaz mı? olabilir.
martı çığlıkları. köpek ulumaları. motor hırlamaları. hepsi var. fakat uyku yok. gelir gibi oluyor ama çabuk gidiyor. yaz yağmuru gibi. seni de göremiyorum epey zamandır. uğramıyorsun rüyalarıma. yoksa unuttun mu beni? dargın mıyız, limoni miyiz?  söylesene şimdi biz neyiz Allah aşkına? hayır kızmıyorum canım. ne münasebet. biliyorsun sitem sevgiden doğar. buğday başaktan. hem başak sarıda. sarı saçlarında saklıdır. ben unutmadım seni. seni unutmak mümkün mü? yollarda arıyorum haluk levent gibi. bazen de işte rüyamda. saate bakıyorum. beş kırk sekiz. radyo voyage’a sarılıyorum uyumak için son çare. gerçi hüzünlü müzikler çalıyorlar bu saatte. ama gözlerim ağırlaşıyor. martılar öğretmeni içeri yeni girmiş sınıf gibi sessiz. kafamda dönüp duran nilüfer ile yaşar’ın düetini de pause tuşuna basıp susturuyorum. şartlar uyuyabilmek için elverişli gibi. derken bir düşünce saplanıyor beynime. hayır ne enflasyon ne dünya barışı. iklim krizinin çözümü için formül düşünüyor manyak kafam. ama beyhude. matematiğim çünkü orta üç terk. lise zaten meslek. üniversite dersen güzel sanatlar. sadece tertip düzen pek iyi. takım çalışması ve sorumluluk; iyi. sosyal faaliyetlere katılım; çekimser. sezen aksu eşliğinde okuyorum ilkokul iki karnemi. ama radyo voyage sezen çalmaz ki hiç. bir yanlışlık olmalı diyorum. derken gözümü mudanya’nın çepni köyünde açıyorum. kasabadan bir kaç parça erzak almış eve doğru yürüyorum. ama nasıl olur? küsmemişiz. ayran içmemiş sadece çöp şiş yemişiz. sen sırtını güneşe vermiş bahçeyi suluyorsun. ben elimdekileri yere atıp donup kalıyorum. beni görünce öyle bir gülüyorsun ki gülüşünün sıcaklığından sadece ben değil kutuplardaki buzlar eriyor. bakışın güneşten parlak, gözümü alıyor. kalbim zaten oracıkta beyaz bayrağı çekiyor. radyoda şimdi nazan öncel çalıyor. bütün köy toplanmış bizim buluşmamızı alkışlıyor. muhtar konuşma yapmak için tahta iskemlenin üstüne çıkıyor. sanki kırk beş haneli köyde değil de bir film setindeyiz. köy halkı meraklı. ama çocuklar umarsız, coşkulu ve telaşlı. çığlık çığlığa etrafımızda koşturuyorlar. tıpkı bizim mahallenin çılgın martıları gibi. dört dönüyorlar çevremizde. her kafadan ayrı bir ses çıkıyor. en son bir anons duyuluyor. ama memduh muhtar’ın sesi değil bu. bir kadın sesi; 

“türk hava yolları ile dünyanın müziğine yolculuk. bu sefer siz nereye isterseniz.
  
radyo voyage 107.4"


.