yetinmeyi bilir misin der ışın karaca bir şarkısında ve sana verdiği kadarıyla hayatın diye devam eder hani.
hem yetinmeyi, hem yenilmeyi bilmeli insan. duracağı yeri de hem.
çırpınmamalı.
elinde ve yüreğinde olmayanı varmış gibi yapmamalı. var sandıysa da yahut bir hayalin gizli öznesi olduğunu anladığında da geri çekilmeyi bilmeli. bir an evvel hasar tespit çalışmasını yapıp rasyonel geleceğine doğru adımlarını atmalı.
kendini kandırmamalı.
dahası kendine ve etrafındakilere daha fazla acı çektirmemeli. gerekirse masumiyet’in bekir’ini hatırlamalı.
“kaderin böyle. yol belli. eğ başını usul usul yürü şimdi” demeli.
hayatın kanunu böyledir çünkü. boşluk sevmez. arafta olanları hiç sevmez. okyanustaki balina gibi yutar. köpekbalığı gibi parçalar. ya hep'sindir ya da hiç'sindir. nettir her şey. siyahtır ya da beyaz. gündüz ya da gece. arada durup boş yere rüzgar yemenin anlamı da âlemi de yoktur. eşikte beklemenin çünkü kimseye faydası yoktur.
ben çok durdum oradan biliyorum.
bir de işte o keskin* şiirleri bu kadar çok okumayacaktık.
'aynı günde ölür, aynı günde yıkar, aynı gün gömeriz' çünkü*
.
şimdi işte bir belediye bankından ve güneşin altından, üç bin dokuz yüz yetmiş altı adım attıktan sonra pazar gününün tüm kasvetiyle yazıyorum bunları. belki diyorum ali kocatepe’yi dinlerim. ve belki bundan sonra düşünerek atarım adımlarımı. ama önce -hazır mahallenin imamı da selâ verirken- bu pulsuz mektupları, bir hayali, bir ütopyayı diyorum belediye parkına gömmeliyim.
.
* birhan keskin - sağlıklı yas
.
ışın karaca - yetinmeyi bilir misin?