geçmeyen - kıyılar mutedil açıklar kaba dalgalı

geçmeyen





tam şimdi öyle bir özlem vurdu ki
anlat desen anlatamam
tarif de edemem
ama
özledim işte
sanki bu aralık’ın kastı bugün bize
durduk yere insanı iyimser yapan güneşli bir pazartesi çünkü 
bugün öyle güzel
santa ile jose’yi kıskandıracak kadar hem
ve sanki pastırma yazının son demleri
ekim ile kasım toparlanıp gideli çok oldu halbuki
an itibariyle sıcaklık şeysi on sekiz nokta sekiz
elinde çay ya da kahve
bir köşede, aylak aylak güneşlenme havası diyorum bu dışarıdaki
ama işte bir de şu içerideki bordro mahkumluğu olmasa
bugün öyle sıkıldım, öyle sıkıldım ki 
işlerin acillerini aceleyle bitirdim
kalanları öteye ittim
üç gibi bir ağırlık çöktü, esne esne uykum geldi
iki çay içtim biraz kendime geldim
seni özledim
sonra
yine seni özledim
iki satır yazdım sana
geçmedi 
bir çok şey geçti oysa
kamyonlar, bulutlar, kuşlar ve saatler
lakin tek bir şey geçmedi
özlemin 
şimdi yine
bilmediğim bir şeyi özlüyorum sanki
senle bir köşede gamsız tasasız, kahve kokuları eşliğinde güneşe karşı durup usul usul bir şeyler konuştuğumuzu..
.