introyu atla:
bugün canım çok sıkıldı. kuş vurmak istemedim. düşündüm. ben bazen düşünürüm. evet. en sevdiğim şeyi yapayım dedim. yazayım. ama her gün. olmadı gün aşırı. bazen günde üç kere. bazen haftada beş kere. aklıma eseni taslakta çürütmeyeyim. hayatında üç gün üst üste günlük tutmamış bir fani olarak bugüne geldim. bari günlüksüz gitmeyeyim. hem diyorum belki bir arkadaşım günün birinde tüm bu yazdıklarımı yakmayıp. aman allahım neler saçmalıyorum!
biliyorum.
biliyorum.
klasik türk başlangıcı, gazı, motivasyonu, bulmacaların en çok aranılan elementi. naaaaa orada. nerde olsa herkes tanır. ben de tanıdım. ama işte heves bünyeye girdi bir kere. en vahimi de; sürdürülebilirlik olasılığı bu coğrafyadan bilmem kaç ışık yılı uzakta. lakin denemekten kim ölmüş. (beckett’ten başka) en fazla kırar dizimi otururum. bir de üzerime alınmam. büyüklerimi örnek alırım. dış güçler yüzünden olmadı derim. her gün yazı var mı yok mu diye bloga gelip beni gaza getiren kimliği belirlenemeyen kişi veya kişiler derim. daha olmadı maliyet enflasyonu. mesnetsiz kutuplaşma. güçlendirilmemiş parlamenter sistem derim. devede eğri, bizde bahane çok. ama yalan yok. valla!
son tahlilde sevgili ibrahim;
daha çok yazalım mı diyorduk.
bir seri olsun.
günlük tadında ve her gün yazacağımdan (deneyeceğim) mütevellit adı da her günüm leyla olsun diyorum.
oldu oldu, olmadı çay demleriz.
evet..
..