..
anakaradan uzaklaştıkça hafifliyor insan. sanki çok ağır bir yükü sırtından yere bırakmış gibi rahatlıyor. keza rüzgarın büyüsüne kapılıp gelen iyot kokusu bu dünyanın karmaşasından çekip çıkarıyor insanı. sanki iki kolum değil de iki kanadım varmış gibi. denizle bulutların arasında bir martı gibi süzülüyorum.
..
insanlara bakıyorum etrafımdaki. anakaradaki asık yüzleri yok artık. mutlulukla sohbet ediyorlar. heyecanla anlatıyorlar. çoğu gülümsüyor. yüzleri gülmeyenin gözleri gülüyor. gözleri gülmeyenin en azından yüzü asık değil. gözleri kapalı, deniz havasını yudumluyor için için. mutsuz, huzursuz insan göremiyorum. varsa da hiç belli etmiyor. çünkü sıla’nın dediği gibi deniz havası iyi geliyor.
..
adadayım nihayet. hafta içinin sakinliği. az insan. az karmaşa. ne güzel. esiyor da sakin sakin. ağaçlı, uzun sayılabilecek bir yoldan yürüyorum. aklıma hemen edip cansever’in şiiri geliyor. yeterince uzun değil ama bu yolda yürürken de görmeliydim seni diyorum. içimden.
çünkü öyle güzel bir yol. öyle güzel bir gün..
..