bazen.
öyle bir zaman oluyor ki.
mesela, -çok az uyunan bir gecenin devamında- öğle yemeğinden hemen sonra. radyoda sevdiğimiz şarkı çıkmadan az önce. dinlenmek için gözlerimi kapadığım bir anda.
sana dair.
bana dair.
yazgımıza dair.
sevdaya ve ayrılığa dair.
içimde, karadeniz gibi çırpınan hislerimi. taşıdığım bütün sevgileri. sakladığım iyi niyetlerimi. ve biriktirdiğim tüm anıları. saçının bir telini. ıhlamur ağacının gölgesine bıraktığın kokunu. rüzgarla birlikte etrafa yayılan gülüşünü. uzun bir yolda yürüyüşünü. özgüvenini. boynunu bükmeni. bir gülüşünde gönlümde kanatlanan kuşları. elimi tuttuğunda yaza göç eden içimdeki kışları. şefkatle bakmanı. sessizce sevmeni. büyük çaresizliğimize kanat germeni. tüm aptallıklarıma rağmen beni hala sevmeni. beni çok güldüren esprilerini. beni fena halde kızdıran alışkanlıklarını. yaptıklarımızı ve dahi yapamadıklarımızı. bir vapurun kenarındaki hallerimizi. gidemediğimiz uzun mesafeleri. içtiğimiz çayları. yüzemediğimiz denizleri. ıslandığımız yağmurları. izleyemediğimiz filmleri. seni sevmekten asla ve kat’a vazgeçmediğimi.
saatlerce.
sayfa sayfa.
satır satır.
hece hece.
yazmak. haykırmak, anlatmak istiyorum. önce sana. sonra orta ve bütün dünyaya.
ama işte, anlatamıyorum..
bazen.
öyle bir özlem geliyor ki...
.