sahi 'kar neden yağar?' * - kıyılar mutedil açıklar kaba dalgalı

sahi 'kar neden yağar?' *


yalan yok, bu soruyu sormayı özlemişim. çünkü insan; ne kadar yaş alırsa alsın bir yanı hep çocuk. bir yanı hep nostaljik. o yüzden belki de gece her kalktığımda -tıpkı çocukluğumdaki gibi- evvela camdan dışarıya, sokak lambasının ışığına odaklandım. çok şükür yağıyordu, ince ince bazı. bazen de lapa lapa. sabah kalkar kalmaz yine penceredeydim. bu kez yalnız değildim. bütün mahalle ve hatta tüm dünya pazar uykusundayken birbirini tanımayan üç geçkin adam, üç farklı binada pencerelere yapıştırılmış birer beden gibi usul usul yağan karı izliyorduk. onlar neyi düşünüyordu bilemem. kim bilir belki geçmişlerini temize çekiyorlardı. belki de düşüncelerini sadeleştiriyorlardı. bense dünyanın bir süreliğine de olsa temizlendiğini, bu beyaz mucizenin tüm kötülükleri örttüğünü düşündüm. erkenci bir kaç çocuğun sevinç çığlıklarıyla da yeniden umut bir olabileceğini aklımdan geçirdim. saçlarını uzun vakit önce kaybetmiş, kilolu, hafif tıknaz adam vazgeçti ilk olarak manzaradan. yahut aklındaki düşüncelerden. siyah kalın çerçeveli gözlükleri olan, top sakallı siyah tişörtlü diğer adam sağ elindeki sigara kendini yiyip bitirirken, sol eliyle çenesindeki sakalları yoluyordu. içeri girmeye niyeti yoktu. benim de pencereden ayrılma isteğim. lakin tutunacak karlı bir anım yoktu. sadece bacaklarımı dayadığım kaloriferin sıcaklığı vardı. bir de işte peş peşe yağan yağan kar taneleri gibi akan düşüncelerim. sonra birden çocukluğumuzdaki bir oyun geldi aklıma. kollarımızı iki yana açıp yağan kar tanelerini yakalamaya çalışırdık. radyoda yine anlamını bilmediğim sıcak müzikler çalarken, ben de peşi sıra yağan düşüncelerimi yakalamaya çalışacaktım. oysa daha önce denemiştim. ve pek muvaffak olamamıştım. ayrıca yorucu bir meşgaleydi. ama yağan kar tanelerinin şerefine bir kez daha deneyecektim. lakin ondan evvel; dünyanın en güzel şeyinin kar olduğuna hemfikiriz değil mi sevgilim?

.

kirsty mcgee - kisses

.

*gölgesizler