patiska - kıyılar mutedil açıklar kaba dalgalı

patiska



güneşte kalmanın acayip yaktığı gölgenin hafif ürperttiği günlerden geçiyoruz. yanından geçtiğim restoran çalışanı beyaz askılı atletini çekmiş, yine beyaz bir patiska bezle ve hışımla siliyor camları. arkada ahmet kaya ağladıkça diyor. dudaklarından anladığım kadarıyla belli belirsiz ona eşlik de ediyor. arkadaki zayıf, çelimsiz esmer oğlan da masaları siliyor ağır, otomatiğe bağlanmış dairesel hareketlerle, kafasında kim bilir hangi düşüncelerle? ben sanırım geçmişimin köşeli taşlarını silmeye çalışıyorum şimdi adalar’a karşı. mutlu pazar insanlarının arasına karışarak. ve cenk koray’ın sandalye kapma yarışmasına denk bir biçimde her çay almaya gittiğimde başka masada içiyorum çayımı bu self servis mekanda. şikayetçi miyim? değilim. her masa değişimde çünkü başka bir hikaye çıkıyor karşıma. misal şu an tam karşımda haldun dormen’in ikizi oturuyor. denize, uzaklara bakıyor. kağıt bardakta kahve içiyor. ama sütlü mü şekerli mi bilmiyorum. bildiğim çok düşünceli. hepimiz gibi.
ikinci fincan çayımı denize en yakın masada içiyorum. denize sıfır bir bankta iki sevgili suyun dinginliğinde temize çekiyorlar belki de aşklarını. konuşmuyorlar. belli. aşklarının kuru kelimelere ihtiyacı yok. gözler çünkü kalbin aynası.
üçüncü çayımı bu sefer aşağıdaki yalnız bankta içiyorum. üstten bakmaya çalışıyorum kendime. çevremdekilere. insanların benim üzerimde, benden habersiz, bana atadıkları misyonu anlamaya çalışıyorum. lakin yoruyor bu beni. oysa buna hiç gerek yok. çünkü ataol behramoğlu bundan yıllar önce ‘yaşam anayasayımızı’ ilan etmiş: basit yaşayacaksın!
ve şu an en mutlu olduğum yerdeyim. hani aramızdaki en kısa mesafeyi saymaysak denize sıfırım. hafiften iyot kokusu başımı döndürüyor. minik, güçsüz yavru dalgaların çıkardığı sesler kulağımdaki müziğe karışıyor. martılar küçük çocuklar gibi oynuyor, dans ediyorlar etrafımda. karşımda kınalıada dört başı mağrur. asil. anaç. her şart ve durumda şefkatinden ve sevgisinden asla ödün vermeden ben buradayım mesajı veriyor. az ilerimde tekneler, mutedil kıyıların ve bu son bahar güneşinin keyfini sürüyorlar hiç konuşmadan. ve ahmet kaya’ya geliyor sıra müzik listemde. bir adam beyaz bir patiska bezle gözyaşlarını siliyor sahilde.
.