tom waits çalmaya başlayınca müziğin sesini alabildiğince açıyorum. sanki solfej yetmezliğinden ölecekmişim gibi melodinin bütün hücrelerime ulaşmasını istiyorum. oysa ne vakittir yazmaz, okumaz, izlemezken müzikle de arama mesafe koymuştum. şimdi mavi bir magirusun köşesinde bir süredir gerisinde kaldığım hayata yetişmeye çalışıyorum sanki. uzak kaldığım her şeyi aynı anda yapıyorum. en sevdiğim şarkıyı ardı ardına dinliyorum. yarım bıraktığım 1984’ü yeniden okuyorum. blog yazıyorum. seni özlüyorum. seni özlüyorum. sonra seni gene özlüyorum. sebebini düşünmedim. belki ekim’den. belki az önce dolmuşa binen iki kadının içeriyi saran rayihasından. ya da pıt pıt dolmuşun camını döven sonbahar yağmurunun yüzünden. bilemiyorum! ama ve galiba işin aslı; yolum uzadı. evle işimin mesafesi yine, yeniden arttı. denize biraz daha yaklaştım. kuşlar ve bulutlara da. etrafımda insanlar çoğaldı. kalabalıklar çekilmez hale geldi. ve böylece yazmak kaçınılmaz oldu. hem söylemiş miydim? seni de özledim.
..
tom waits - long way home