sıkıntılı. boğucu bir pazar daha. bu güneşte. evde kalsam ben de kesin ölürdüm. sözüm var oysa. 100 yaşıma kadar yaşayacağım!
hayat uzun. insanlar ölüyor.
duramadım.
kendimle yürüyüşe çıktım.
oysa bana kalsa bayım. hayat sonbaharda daha güzel. kışın ölmek hem zor. hem kasvetli!
biraz güneş. biraz kış. biraz da tom waits.
yoksa çıldırmak içten değil. yahut işten değil. bundan sonrası dil bilimcilerin. benim değil.
yoksa çıldırmak içten değil. yahut işten değil. bundan sonrası dil bilimcilerin. benim değil.
oysa bana kalsa bayım. hayat sonbaharda daha güzel. kışın ölmek hem zor. hem kasvetli!
parkta sadece bir tur attım. sonra güneşli bir yere oturdum. kahvede. çekirdek aileler. sırnaşık kedilerden korkan minikler. mütemadiyen yalnızlar. güneş gözlüklüler. güneş gözlüksüzler. çay-sigara eşliğinde güneşle sevişenler. mahmur gözlü garsonlar. anılar.
ve sonra yine o anlamsız can sıkıntısı.
yazarsam kaybolur sandım.
yazdım.
kaybolmadı.
zihnimde acı bir tat. bir iki deneysel fotoğraf. iki adet tezer özlü mektubu. yarıya inmiş bir bayrak. parçalanmış canlar. yarısını soğuk rüzgarın içtiği bir sigara. ısrarla sürüp giden bir hayat. oysa ateş düştüğü yeri yakıyor yalnızca..
güneş gitmeden bir çay daha söyledim. ve bir sigara daha yaktım. içtiğim çay sayısı kadar sigara. yazdığım kelime kadar hayat. bu matematikle başım hep belada. ama işte hayat..
devam ediyor.
günlük telaşlar. yan masalarda. aradığı bulaşık fırçasısını bir türlü bulamayan adam. pedikür için açık yer arayan kadın. artık eve dönmek isteyen yaşlı bir kadın. hepsi yüksek binaların ardındaki güneş kaybolmak üzereyken. oysa saat daha bir. ama işte hayat devam ediyor.
nitekim.
devam ediyor.
günlük telaşlar. yan masalarda. aradığı bulaşık fırçasısını bir türlü bulamayan adam. pedikür için açık yer arayan kadın. artık eve dönmek isteyen yaşlı bir kadın. hepsi yüksek binaların ardındaki güneş kaybolmak üzereyken. oysa saat daha bir. ama işte hayat devam ediyor.
nitekim.
güneş gitti. hava soğudu. bir sarı yaprak daha a-ğa-cıyla vedalaştı. düşen yaprağı aldım. iki masa değiştirdim. nafile. güneşi kaybettim. etrafta. bir tek sırnaşık kediler. çocuksuz aileler. hamarat garsonlar. bâkiyiz. lakin hoş değiliz bu soğuk kahvede.
bu işi ama en iyi kediler ve yaşlılar biliyor. çay sigara dertleri olmadığından belki. sınırsız güneşi yalnız onlar hak ediyor. ben de onlardan kopya çekiyorum. upuzun bir bankta. hem bedenimi hem ruhumu güneşe teslim ediyorum. kim bilir. belki hayat böyle devam etmez ?