bir elinde cımbız öbüründe ayna umurumda mı dünya tadında az ilerdeki arabanın üstünde güneşlenen kedinin düşünebildiğini düşünmeden önce aylaklığını kıskandım evvela. sonra uzaklara bakarak, gözlerini kısarak ciddi adamlar gibi düşündüğünü düşündüm. hemen beride fotojenik bir kumru asfalt kaplı zemini didikliyordu. ne buluyordu o sert zeminde bilmem. ağaçkakan gibi tık tık tıklıyordu. arada bir başını kaldırıp uzaklara dalıyordu o da tıpkı kedi gibi. düşündüklerine göre konuşabilirdi de bunlar!
hatta, n'oluyor
bilader, bir bildiğiniz varsa bize de söyleyin demem an meselesiydi. ama
sonra dikiz aynasına takıldı gözüm. saatler geri alınmıştı. lakin zaman
da insanlar gibi akıyordu durmaksızın. soldan sağa, sağdan sola. bulmaca
gibi karışıktı her şey üstelik. ve herkes herşeyleşiyor, her şey
herkesleşiyordu sanki şarkıdaki gibi.
pazarın onunda hadi beni deli sevmişti de, ya bu insancıklar. bu hız ve umarsızlıkta nereye koşuyorlardı? peki ya ben? olmak istediğim yer? burası mı? hayır. peki nereye, ne yöne gitmeliyim? kapüşonu sakalına karışmış delikanlının yönünde mi yoksa yüksek topuklu kırmızı pabuçlu genç kadının istikametinde mi? pusulam yok. hepsinden kötüsü bir rotam yok. tuhaf düşüncelerim, bir de anlamını bilmediğim çok güzel şarkılarım var. ama işte bazen ne filmler, ne şarkılar yetiyor. kafam karışıyor.
şimdi işte az ötede yerleri didikleyen kumrunun uzaktan akrabaları geldi. bir de amcaoğlu. şimdi iki kumru, bir güvercin iki de serçe hayır 4 serçe yok beş serçe var sert zeminde. kedi inadına güneşin tadını çıkarıyor hala. ve arkasında olanların farkında değil. hoş onları görse bu rahatlığı bırakıp da yatay pozisyonunu değiştirmeyeceğine bahse girerim. yani ben olsam öyle yapardım. bu güneşi bırakıp rahatımı bozmazdım..
.
pazarın onunda hadi beni deli sevmişti de, ya bu insancıklar. bu hız ve umarsızlıkta nereye koşuyorlardı? peki ya ben? olmak istediğim yer? burası mı? hayır. peki nereye, ne yöne gitmeliyim? kapüşonu sakalına karışmış delikanlının yönünde mi yoksa yüksek topuklu kırmızı pabuçlu genç kadının istikametinde mi? pusulam yok. hepsinden kötüsü bir rotam yok. tuhaf düşüncelerim, bir de anlamını bilmediğim çok güzel şarkılarım var. ama işte bazen ne filmler, ne şarkılar yetiyor. kafam karışıyor.
şimdi işte az ötede yerleri didikleyen kumrunun uzaktan akrabaları geldi. bir de amcaoğlu. şimdi iki kumru, bir güvercin iki de serçe hayır 4 serçe yok beş serçe var sert zeminde. kedi inadına güneşin tadını çıkarıyor hala. ve arkasında olanların farkında değil. hoş onları görse bu rahatlığı bırakıp da yatay pozisyonunu değiştirmeyeceğine bahse girerim. yani ben olsam öyle yapardım. bu güneşi bırakıp rahatımı bozmazdım..
.