310- gelmeyen otobüsler, züğürtlerin çenesi ve mamdani’nin zaferi - kıyılar mutedil açıklar kaba dalgalı

310- gelmeyen otobüsler, züğürtlerin çenesi ve mamdani’nin zaferi




bir öbek insan durakta bekliyoruz. toplu halde güneye bakıyoruz. ama bu sabah haddinden fazlayız. sanki arızalan bir otobüs yolcuları eklenmiş bakiyemize. her zamanki mevcudun dört beş katıyız. öyle kalabalığız. öyle teşneyiz açılan herhangi bir kapıdan içeri girmeye. lakin durağımıza uğramayan otobüsü bekler gibiyiz. gelen giden yok. geldiğimden beri elinde bir torba simitle bekleyen abi düşüncemi okumuş gibi sessizliği bozdu.
- bu nasıl bir durak ya. bir tane mi otobüs gelmez.
en yakınındaki bendim. adamın lafını üstüme alınmadım. diğer yakınları da alınmadı. söz uçtu. yazı kaldı.
ama gerçekten de bir tane bile otobüs gelmedi on dakika boyunca.. kalabalığımız artarken uzaktan bir sarı ışık yanaştı durağa. durak yekünün beşte biri öne hücum etti. simitli abi kımıldamadan konuştu;
- bu sabah 76T de yok yauv
yine kimse üzerine alınmadı. belli ki abi çok sosyal bir insandı. belediyeden girip memleketten çıkmak, sabah mahmurluğunu atmak istiyordu. fakat herkesin mazereti vardı. en çok da uykusu. ve çok yorgunduk dünya savaşından çıkmış gibi. fakirlik zaten diz boyu. hem sonunda devrim olmayacaksa çenemizi yormanın ne anlamı vardı.
bu arada devrim demişken; trump iblisinin iki gözünü kör edip façasını çizen newyork fatihi mamdani’ye selam durmazsak eksik kalır. helal olsun be adam! helal olsun. 

.