217- üzüm buğusu - kıyılar mutedil açıklar kaba dalgalı

217- üzüm buğusu




ahh natalia. ahh. benim hüzünlü sesim. kınalı'da denize girip serinledikten sonra anakaraya dönmek zorunda olanların kederli duruşundan rol çalan isyankar ritmim. dinlemelere doyamadığım dubai çikolatam. bu kadar hüzünlü olmak zorunda mıydın? anlamını bilmeden sevdiğim şarkıların latincesi. sesi kısılmışların kraliçesi. kaybolmuşların rehberi. sana diyorum, huu!
sesindeki kederi diyorum; hiç olmazsa birazını bize bağışlasan. didem madak okurken ne güzel olurdu biliyor musun?
bilmiyorsun..
hem sen geçmiş gün çocukluk arkadaşım süleymanl'a memleketin yüzünden kavga ettiğimizi de bilmezsin. ner'den bileceksin..
sahi arjantin'e kar yağar mı? 
.
bilmediğin diyorum ne çok şey var oysa buenos aireslim.
özlemlerim var mesela.
söyleyemediklerim sonra. yazıp yazıp sildiklerim.
hiç bir halta yaramayan kırgınlıklarım. altını çizmekten yorulduğum kitaplarım var. içine girip de hiç çıkmak istemediğim filmlerim de var. hani merak edersen.. ama en çok şarkılarım. ölünce benimle mezarıma konulmasını isteyecek kadar çok. en çok şarkılarım. biliyorum, günah ama. yine de müftüye danışsak mı a benim hacı yarim? 
az evvel en sevdiğim kelimeyi aradım. sen'i buldum.
bak bunu da bilmiyorsun..
aslında çocukluğa olan özlemim; sadece yaralardan. çünkü ve zira çocukluğumuzdaki yaralar ilk vakit acı verseler de hemen kabuk bağlarlardı. şimdi ise yıllar geçse de kabuk bağlamayan yaralarımız var. hem acıyor. hem kanıyor. kanıyor..
ahh natalia. benim üzüm buğusuna batırılmış sesim.
.