şansım bu sefer yaver gitti.
rüzgar, bundan iyisi şam’da kayısı tadında esiyordu. çok da uzak olmayan ufka, adalar’a ve marmara’ya bakıp iç geçirdim. çünkü ilk defa cevher dinliyordum. o hatıran yeter dedikçe ben ruhuma anlamlı kesikler atıyordum. içimdeki fırtına borana evriliyor, özlemlerim çağlıyordu. cümlelerime hakim olduğum kadar kendime hakim olamıyordum. durdurulmaz bir girdabın içine sığınıyordum. şarkı bitene kadar bu girdaptan çıkamadım. şarkıyı tekrar dinlemekle dinlememek arasında büyük savaş verdim.
sonra önümden gelip geçen yalnız ve huzursuz insanlara bakıp dikkatimi başka yöne çevirdim. orta yaşlı terlikli bir abi işaret parmağıyla bankta duran telefonumu gösterip
saati sordu. siyah taytlı, beyaz tişörtlü esmer kadın hiçbir şey söylemeden aramızdan geçip gitti.
oysa şu önümdeki bankta oturup adalar’a ve marmara’ya karşı durarak bütün bu faydasız ve huzursuz hayatımı usul usul anlatabilirdim sana. belki diyorum başka bir hayata..
.