177- akşam sefası - kıyılar mutedil açıklar kaba dalgalı

177- akşam sefası




annem bir yandan dolaşan hortumuyla kavga edip bir yandan akşam sefası ve bilimum çiçeklerini sularken ben kırk derece haziranında çalışmak zorunda kalan inşaat işçilerinin hakkını teslim ediyordum. anne ricası bizde emirdir çünkü. küçükbakkalköy’deki eniştemiz çalışmak için bugünü uygun görmüş. son yüzyılın en sıcak haziranında 9 saat bilfiil bahçe çiti söküp taktık. bir yaz sezonu içtiğim suyu bir günde içtim abartısız. ki su yerine çay tüketen bir ademoğluyum normalde. o vakit dedim işte; inşaat işçileri çok mübarek insanlar. kışın ayazı. yazın sıcağı. zor iş anam babam! o sırada annem sordu; “bu hortumu kim katladı böyle karnan çorman?”
tarih sözlüsüne çıksam daha iyiydi. ablam diyemedim. yarım ağız, suçu üstlendim öyle uzaktan uzaktan. duymuş. kinayeli bir aferin aldım. lakin bozuntuya vermedim. usul usul akşam sefalarının fotoğrafını çekerken küresel ısınmayı ciddi ciddi düşündüm. oradan yeni müzik radarına takıldım. üst üste altmış altı kez dinleyebileceğim bir şarkı yoktu. canım sıkıldı. anneme baktım. çiçekleriyle konuşuyordu. aralarına girmedim. doğrudan mutfağa gidip çay demledim..
.