168 - ı, jack wright (2025) - kıyılar mutedil açıklar kaba dalgalı

168 - ı, jack wright (2025)

 


biliyorum çok söyledim. ama yine söyleyeceğim. bu ingilizler diyorum; dizi işini çok iyi kotarıyor toprağım. bilhassa polisiyeleri. aslında işbu dizi için tam manasıyla polisiye diyemeyiz. ama işte işin sırrı da burada sanki. her anlamıyla polisiye olmaması tadından yedirmiyor diziyi. sadece parmaklarınızı yalıyorsunuz!
konu basit gözüküyor. iki ana damarda ilerliyor.
bir; cinayet davası.
iki; miras kavgası. 
milyonluk şirketin sahibi bir gece ansızın ölür. önce intihar denir. sonra bizim mecnun çınar'a benzeyen dedektif işkillenir ve olayı cinayet davasına çevirir. mecnun bir yandan araştırmasını yaparken geride kalanlar da açılan vasiyetnamenin gölgesinde savaş baltalarını çıkarırlar. 

iki oğul, bir torun ve bir kara dul kıyasıya bir rekabete girerler. bazı bazı j.r ewing'li su ellen'lı dallas'a döndü lan dizi desem de temposundan ve merak duygusundan hiçbir şey kaybettirmiyor. hani azimli olan ferhadlar ve şirinler için bir oturuşta bitirilecek mini bir dizi. ama ben arkası yarın tadında, her gün bir bölüm izlemeyi sevdiğim için altı günde sezon finalini buldum. lakin sevinemedim. tadı damağımda bırakıp ikinci sezonu bekletecekler çünkü. finalde katil için üç farklı tahminde bulundum hiçbiri çıkmadı. ama itiraf edenin gerçek katil olmadığına inancım tam!

şimdilik diyeceklerim bu kadar.

ikinci sezonda görüşmek üzere!

.

p.s : fotoğraf ve şarkı beşinci bölümden. 

st. vincent - broken man