94- neydem neydem - kıyılar mutedil açıklar kaba dalgalı

94- neydem neydem



bu duyguyu çok iyi tanıyorum doktor. lakin sebebini bilmiyorum. bugün dördüncü zafer günü. bu kadar uzun sürenini hatırlamıyorum. ama bu seferki yordu. yoruyor.  oysa ortada fol yok, yumurta yok. işaret yok, işaretçi yok. ve fakat içeride hükümran süren çok büyük bir huzursuzluk var. aslında ve daha ziyade devasa bir boşluk. bazen de karın boşluğunda oturmuş kocaman bir fil. enstrümanlar değişiyor. duygu değişmiyor. ezcümle; nisan yağmurlarında eşgalsiz hissediyorum doktor. oysa etraf haddinden fazla ilkbahar, kiraz çiçekleri ve cıvıl cıvıl kuşlar. fakat ruhumda bilmediğim bir hazan giysisi. varım ama aynı zamanda yokum. nasıl anlatsam? anlatamıyorum. bir neden, bir çıkış arıyorum.  çok da inanmadığım ama yazıla, konuşula dimağda bir etki alanı oluşturan dolunaylar, merkür retroları geliyor aklıma. lan diyorum bu gel gitler mi yoksa? sonra yaşanan mevsim değişikliği falan. hatıra gelebilecek bütün bilimsel kanıtları elemeye çalışıyorum. sonra ve acaba farkında olmadan mevzuyu tetikleyecek bir şey mi yaşandı diye gün gün, saat saat bir hafta on gün geriye gidiyorum. bulamayınca bu kez ileri sarıyorum. evdeki ve işyerimdeki takvimlere, ajandalara, telefonundaki anımsatıcılara bakıyorum. gözle görülür, elle tutulur bir şey bulamıyorum. bu sefer yaşanan irili ufaklı tatsızlıkları bu sıkıntıya bağlıyorum. yaşanan her olumsuzluk sonunda tamam diyorum, içimde çalkalanıp duran adı konulmamış sıkıntının kaynağı bu olaydı kesin. ama ve lakin yaşanıp biten her olumsuzluğun ardından o belirsiz sıkıntı adeta bir sfensk heykeli gibi duruyor içimde. kımıldatmıyor. nihayetinde boşa kürek salladığımı kabul edip cengiz özkan’a sarılıyorum. çivi çünkü çiviyi söker sevgili doktor. çivi çiviyi…
.

cengiz özkan - bir ay doğar