117- nur - kıyılar mutedil açıklar kaba dalgalı

117- nur



bir söz var malum; "eskiye rağbet olsa bit pazarına nur yağardı." ama benim meylim hep eskiye ibrahim. hani öyle çok uzak eskilere, geçmişe de değil ha. bazen bir dakika öncesine bile özlem duyabiliyorum. literatürde elbet bir adı vardır bunun. ama benim derdim adıyla sanıyla değil nedeniyle alakalı. 
niye böyle oluyor?

vakti zamanında içinde salınıp giderken hatta çok zaman şikayet ettiğim eski mahallemin kıyısından geçmem bile ruhumu elektriklendiriyor. yıllar sonra ayrıldığım sevgiliyi görmüş gibi içleniyorum. dertleniyorum. yaşarken hissetmediğim aidiyet duygusu ayrılınca mı depreşiyor. nedir?
bu gece de işte eski mahallemin çeperlerinde dolandım durdum bir sebepten. biriken anılarımın üstünden bir kez daha geçtim. anlamaya çalıştım. lakin yine anlayamadım. son sözü yanımda çayını karıştıran çok sevdiğim insan söyledi. 

“hayat dedi böyle bir şey işte hafız. iki yıl orda, altı yıl burada, on beş yıl başka bir yerde. bir bakıyorsun ömür bitmiş. “

bir bakıyorsun…

.

amaka - want you more